Yeni bir hayat nizamı kendine göre yeni itikatlar, ananeler, hurafeler doğurabiliyor. Bu bakımdan, bazı folklorcuların yaptıkları gibi, yalnız en geri muhitlerde folklor mevzuları bulunabileceği kanaati de yanlıştır. Şüphesiz, mesela şehre nazaran köy, ananeleri daha çok muhafaza eder; fakat şehir yahut fabrika, köy ve tarla gibi yeni birtakım ananelerin yahut da şeklini değiştirmiş eski ananelerin yatağı olabiliyor. Mesela bizde maden kömürü işletmeleri çok eski bir tarihe sahip değildir. Buralarda "survivance" diye izah edemeyeceğimiz birtakım hadiselerle karşılaşıyoruz. (...) Maden işçileri cin, peri nevinden bu fevkattabii şahsiyete "Kuyunun Arabı" derler; inanıldığına göre "Arap" rastladığı yeni ameleye kuyunun kime ait olduğunu sorar ve "Sana!" cevabını beklermiş; bu cevabı verenin işini üretirmiş; kuyunun sahibi diye filan şahsı veya falan şirketi -yani hakikati- söyleyeni ise muhakkak bir musibete uğratır, cezalandırırmış.
(...)
Görülüyor ki, bu son iki misalde de efsanelerin doğduğu muhit modern bir muhittir: Modern silahlı bir ordu. Efsanelerin kahramanı ve vakalar da hep modern vasıflarla beliriyorlar: top, top nöbeti, nöbetçi onbaşısı vs. Bu misaller bize gösteriyor ki, folklor hadiseleri ve mahsulleri muhakkak eski ananelerin henüz ölmemiş, ortadan kalkmamış artıkları olmak icap etmez. Doğmak için müsait içtimai zihniyetler bulunduğu takdirde en modern muhitlerde bile yeni folklor mahsullerinin fışkırdığını görünce şaşmamak lazımdır.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.