Halk şairlerinin çoğu muayyen bir zümrenin geleneklerine bağlanmışlar, hatta bazı defa, tıpkı divan edebiyatı gibi, pek az insanın duyuşlarını anlatmışlardır. Muayyen şekil geleneği içinde yepyeni ifade imkanları bulmak ve bu suretle beşeri bir mahiyet almak pek az halk şairine nasip olmuş bir mazhariyettir. Halk şairlerini, bunun içindir ki, birkaç gruba ayırmak icabeder.
1) Yunus ve Dede Korkut Kitabı'nın meçhul muharriri gibi, ayrı ayrı nevi ve şekilleri ve tamamen ayrı mevzuları işlemiş olmakla beraber cihanşumullük mertebesine erişmiş şairler,
2) Pir Sultan ve Dadaloğlu gibi mensup olduğu zümrenin kuvvetli sanatkarı olmak bakımından orijinal şairler,
3) Birçok Yeniçeri şairleri ve kasaba aşıkları gibi, muhtelif zihniyetlerin tesiri altında melezleşmiş, her zümreye hitabettiği için hiçbir zümrenin tamamen malı olmıyan, aynı zamanda bütün zümrelerin üstüne çıkacak kadar da alemşümul bir vasıf taşımıyan şairler.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.