Anonim halk edebiyatının, bestelenerek de söylendiği için en çok sevilen ve en yaygın şekli olan türkü, daha çok söyleyeni belli olmayan ve çeşitli ezgilerle, değişik makamlarla icra edilen bir koşma türü olarak tanımlanır. Hece ölçüsünün her kalıbına uyum sağlayabilen türküler, yaygın olarak yedili, sekizli ve on birli kalıplarla söylenir. Halk arasında heyecan uyandıran, toplumsal yaşamda karşılığı olan her duruma, olaya ya da olguya türkü yakılır, söylenir. Türkü, ezgisiyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Mani ve koşma tipindeki şiirler, ezgilerin değişmesiyle türkü olurlar. Halk dilinde hoşlanacağı şekilde konuşmak, tarafını tutmak anlamına gelen "türküsünü çağırmak" ve bir konu üzerine türkü yakıştırmak, türkü bestelemek anlamına gelen "türkü yakmak" deyimleri kullanılmaktadır.
Türk Dil Kurumu, Türkçe sözlükte türkünün tanımları için şu açıklamalar yapılmıştır:
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume.
Hece vezniyle yazılmış ve halk ezgisiyle bestelenmiş şiir.
1. Halkın ezgi ile söylediği her türlü deyiş. 2. Saz ozanlarının koşma biçiminde söyledikleri, dördüncü dizeleri her dörtlükte olduğu gibi yinelenen kavuştaklı koşuk. Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk.
Türkü kelimesinin kaynağı, Türk kelimesinin sonuna nispet i'si getirilerek elde edilen ve "Türk'e özgü" anlamına gelen, "türki" kelimesinin zamanla değişerek "türkü" şeklinde değişmesine dayanır. Türkü, Türk halk edebiyatında bir koşma türü olmanın yanı sıra, değişik ezgilerle söylenen bir anonim halk şiiri nazım biçimidir. Ali Şir Nevai, Mizanü'l-Evzan'da türküden, "çok hoşa giden ve duygulandıran," biçiminde söz eder. Şemseddin Sami, Fuat Köprülü, Ahmet Talat Onay, Ahmet Kutsi Tecer, Ali Yakıcı vb. bilim adamları da türkünün "Türklere mahsus bir beste ile söylenen halk şarkıları" olduğu kanaatinde birleşirler. Öcal Oğuz'a göre türkü, Türklere mahsus ezgilerdir, ancak bir nazım şekli veya türünün adı değildir. Ancak Oğuz, diğer yandan da yaygın adlandırmaları, akademik kabulleri dikkate alarak türküyü, halk şiirinin türleri arasında göstermiş ve "ezgi ağırlıklı tür" olarak tanımlamıştır. Alan Lomax, türkü biçimini antropologların dilinden şöyle tarif eder: "Türkü biçimi 'style', öteki insan faaliyetleri gibi, bir kültürün insanlarına özgü, öğrenilen bir davranış kalıbıdır. Türkü çağırmak, özel bir iletişim faaliyetidir; konuşmaya yakındır, ama konuşmadan daha biçimsel olarak düzenlenmiştir ve daha çok tekrara dayanır.
Türkü, muhtelif Türk boylarında farklı kelimelerle isimlendirilir. Türküye Azeri Türkleri mahni, Başkurtlar halk yırı, Kazaklar Türki, türik, kalık ani, Kırgızlar eldik ır, türkü, Kumuklar yır, Özbekler Türki, halk koşiğı, Tatarlar halık cırı, Türkmenler halk aydımı, Uygur Türkleri de mahşa, koça mahşisi derler.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.