Yurtta kültür ve sanat hareketleri devam ediyor. Bunlardan birisi, Ekim ayının son haftasında, Konya'daki "Türkiye Aşıklar Bayramı" idi. Yurt çapında geniş yankılar uyandıran bu, yaşayan kültür ve sanat hareketi hakkında okuyucularımıza bilgi vermek isteriz.
Bazen elliden fazla memleket bülbülünün sazlarıyla, sözleriyle şakıdığı, milletimizin göz bebeği saz şairlerimiz 23-30 Ekim 1976 günlerinde Konya'da toplandı. Kültür Bakanı Sayın Rıfkı Danışman'ın, TRT Genel Müdürü Sayın Şaban Karataş'ın ve hazinemizin üzerine derinliğine eğilinmesine vesile oldu. Saz şairlerimiz yüreklerinden kopup dillerine ve tellerine döktükleri deyişlerle varlık gösterdiler. Kitaplık salonu her gün ve her gece dinleyicilerle dolu idi. Bu bayramı izlemek üzere sadece şehirden değil, civardan da gelenler çoktu. Hatta o gün giriş bileti bulamayanlar, ertesi program için bilet alıyorlardı. Demek ki milli kültürümüzün bülbüllerini görmek, dinlemek ve alkışlamak için paralı bir kalabalık göze çarpıyordu. Bundan şu gerçeği tespit mümkündür. Milletimiz milli kültürümüze tutkundur. Kendi içini veren bu bülbülleri seve seve dinliyor ve alkışlıyor.
Aşağı yukarı on seneden beri Aşıklar Bayramı'nın jürisinde bulunmanın verdiği kanaatle ifade edelim ki, her yıl yeni değerler bu bayrama katılıyor. Doğudan, batıdan, güneyden ve kuzeyden; ellerinde sazları, dillerinde sözleri ile Konya'ya koşup gelenler; bir geleneğin devamını sağladıkları gibi, kendi evlerine dönerken, orada beraber, günler ve saatler yaşadıkları arkadaşlarını da iyice tanımak imkanını buluyorlar. Bunlara yeni Veysel'ler gözü ile bakıyoruz. Hemen aklımıza geldi: İlk yıllardaki bayramlara katılan değerli saz ve söz ustaları Aşık Veysel, Aşık Dursun Cevlani, Aşık Talibi Coşkun, Aşık Ferrahi, Aşık Müdami ve Ankaralı Aşık Ömer (takma adıyla Behçet Kemal Çağlar) aramızda yoktu. Fakat ruhları ve estirdikleri hava ile orada idiler, rahmetle anıldılar.
Onbir yıldan beri sürüpgelen Aşıklar Bayramı'nda, saz şiirimizin temsilcileri: Mevlana diyarından bütün yurda seslerini duyurmak, birbirleriyle hem milletin huzurunda, hem Konya şehrinde kabiliyet gösterisinde bulunmaktadırlar.
Bakanından en genç aşığımıza kadar herkes arkadaşımız Konya Senatörü ve gönül adamı Feyzi Halıcı'ya teşekkürü dile getirmekten kendini alamadılar.
Yaşayan milli kültürün yeni ürünleri, sanat imbiğinden geçmiş olarak gözler önüne serildi ve kulakları doldurdu. On bir gün Konya sokakları saz sesleri ile dolup taştı dense yeridir. Hepsi de Turizm Derneği'nin hazırladığı ödüllerini alıp yurdun dört bucağına sevgilerle, (gelecek yıllarda daha başarılı olmak azim ve kararları ile) Konya'dan ayrıldılar. Bu iyi bir gelenek halinde on bir yıldır devam ediyor, edecektir de. Gönül erlerine, gelecek yıllar daha yenileri de katılacak ve saz şiirinin ölmezliği hep ispat edilecektir. Bu kanaatle ayrıldık hepimiz. Aşıklar Bayramı'nın bu yılki çalışmaları ile çeşitli dallardaki değerlendirmeleri kısaca yazıyoruz:
Sayın Feyzi Halıcı, aynı zamanda aşık tarzında usta bir şairimizdir. Konya Turizm Derneği'nin de başkanı bulunan Feyzi Halıcı, saz şiiri geleneğini, Aşıklar Bayramı'nın ilkinden on birincisine kadar geçirdiği safhaları anlatan heyecanlı ve özlü bir konuşma ile geleneksel Türkiye Aşıklar Bayramı'nı şöylece açtı:
Tarih, sanat, kültür ve turizm beldesi, gönüller sultanı Mevlana diyarı Konyamız'da yapmakta olduğumuz Türkiye Aşıklar Bayramı'nın on birinci yıl törenlerini açmanın tarifsiz sevinci ve sonsuz heyecanı içindeyiz.
Geleneğe, göreneğe gönülden bağlı aziz milletimizin, düşünce ve duyarlığına, inancına tercüman olan halk şairlerimiz elbette milli bir tarih şuuru içinde şiirlerini ve türkülerini söyleyeceklerdir.
Konya Aşıklar Bayramı on bir yıldır bu inanç içinde bir ekol değil, bir okul halinde gerçek değer ölçülerine sadık kalarak, usta aşıklarımızı edebiyat ve sanat dünyamıza yeniden tanıtmakta, saza ve söze yeni başlayan genç ve acemi aşıklarımıza yol ve erkan öğretmektedir.
Halıcı konuşmasına devamla; Aşıklar arasında söz (atış) mücadelesini anlattı. Derneğin karşılaştığı mücadeleleri, bugün varılan neticeyi ve ilerideki işleri bir bir izah etti. Sözlerini teşekkürle bağladı:
Yurdumuzun dört bir köşesinden Bayrama katılmak için Konya'mıza gelen değerli halk şairlerimiz biraz sonra, bir yıl içinde memleket sanatının gümrah bahçesinden çiçek çiçek arılar gibi derledikleri bir örneği eserleri sizlere takdim edecekler.
Bir hafta boyunca aşıklarımız çeşitli dallarda sazlarıyla, sözleriyle yarışacaklar, değerli jüri üyesi arkadaşlarımız, aşıklarımıza çeşitli ödüller verecekler.
Sanatsever Konyalı hemşehrilerimiz de derneğimizden ayrı olarak on bir yıldır aşıklarımızdan esirgemeyen dostlarımıza gönüller dolusu selam ve sevgilerimizi sunarız.
Saz şiiri geleneği gereği aşıklarımız, tespit edilen dallarda yarıştılar ve kabiliyetlerini gösterdiler. Türk saz şiirinin geleceği bakımından çok önemli gördüğümüz bu yarışmanın adlarını, derece bakımından çok önemli gördüğümüz bu yarışmanın adlarını, derece alan aşıkları geçtiğimiz ay Çağrı'da okuyucularımıza iletmiştik. Kabiliyet yarışması çok heyecanlı saatler yaşattı. Aşıklar kıyasıya ve efendice mücadele ettiler.
Saz şiirimizin bu yeni değerleri, ortaya konan dallarda büyük başarılar kazandılar.
Saz şiirinin ölmediğini, milletimizin sesini en yeni ifadelerle, ispat etmeye özen ve çaba gösterdiler. Espriler ve değişik ifadelerle, ispat etmeye özen ve çaba gösterdiler. Espriler ve değişik ifadeler, salonda dakikalar süren alkışlar yarattı. Kültür Bakanlığımızın bu tertemiz, içleri pırıl pırıl saz şairlerimizi teşkilatlandırılmasını diliyoruz. Zaten Kültür Bakanı Rıfkı Danışman da, yaptığı konuşmasında oyunlarımız gibi, saz şairlerimizin de bir düzene sokulmasını temenni etti.
Bu bayram vesilesiyle saz şiirimiz televizyonda, radyolarda ve basınımızda layık olduğu şekilde değerlendirildi. Saz şiirinin yaşamakta ve gelişmekte olduğu bir kere daha tanıtılmış oldu.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.