Yozgat ilimizde bir Karaca Oğlan'ın yaşadığını ilk defa Mehmet Şakir (Ülkütaşır)'den öğrenmiştik. O yıllarda görevli bulunduğu Samsun'da kaleme aldığı bir makalede, 1844 yılında hayatta olan Yozgatlı Karaca Oğlan'dan söz ediyordu. (Ülkütaşır, 1933: 2)
Yılmaz Göksoy, Erciyes dergisinde aralıklarla yayımladığı altı yazısının başlığını hiç değiştirmemişti: Yozgatlı Karacaoğlan. Ancak ilk yazısında 19. yüzyıla bağlanan aşığımız (1982), ikinci yazıda 16. yüzyıla indiriliverir (1985). O altıncı yazısında Karaca Oğlan için şöyle demektedir:
Karacaoğlan'ın Yozgat yöresinde aşağı yukarı 1788-1840 yılları arasında yaşadığını göstermektedir.
Göksoy, Karaca Oğlan'ın "devşirme", "ocak askeri" olup olmadığı konusunda "16. yüzyılda yaşayan Karacaoğlan'ın yanılmıyorsam, Yavuz Sultan Selim Tokat üzerinden Çaldıran seferine giderken eyalet askeri olarak katılan ve Türk olan Karacaoğlan olduğu kanısındayım. Çünkü, o yıllarda Aydıncık ve Kadışehri Zile-Tokat'a bağlıdır." demektedir.
Ona göre aşığımızı: Mamalı'ya, Binboğa'ya, Erzurum'a bağlayan mısralar özenti ile değiştirilmiş olabilir.
Ali Ufki'den iki şiirin Yozgatlı Karaca Oğlan'a ait olabileceğini söyleyen Göksoy, dini konulardaki şiirlerin de Çukurovalı Karaca Oğlan'a ait olabileceği görüşündedir.
Göksoy, son olarak şiirlerin sahiplerinin değiştirilmesini "zayıf bir ihtimal" olarak görmektedir.
Görüleceği üzere Yılmaz Göksoy, yıllardan beri yaptığı araştırmalarını sorularımız doğrultusunda değerlendirirken ilgi çekici görüşler ileri sürmektedir. Ancak, Yozgatlı Karaca Oğlan'a ait olduğunu söyleyerek yayımladığı şiirlerin tamamına yakını, yıllardan beri 17. yüzyılın Çukurovalı Karaca Oğlan'ına ait olarak geniş kitlelere ulaştırılan şiirlerdir. Göksoy'un dördüncü ve altıncı yazılarındaki şiirleri örnek olarak verebiliriz. Yozgat ve çevresinde bulunan cönklerdeki Karaca Oğlan mahlaslı şiirlerin hemencecik Yozgatlı Karaca Oğlan'a bağlayıvermek doğru değildir; bunların farklı yöntemlerle araştırılması gerekir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.