Bu bağlamda, folkloru tanımlamaya çalışan öncü yazarların, folklor disiplinine Avrupa'da yaşandığı gibi türler arasında belli bir hiyerarşi kurarak değil, tersine türlerin çeşitliliğini vurgulayacak bir şekilde yaklaşmış oldukları söylenebilir. Örneğin halk şarkılarının ve özellikle halk danslarının folklor başlığı altında kabul görmesinin Avrupa'da diğer türlerle mukayese edildiğinde oldukça geç kaldığı gözlenirken, Rıza Tevfik'in Osmanlı Rakslarıyla ilgili makalesi kendi dönemi için oldukça ilerici bir yaklaşıma sahiptir.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.