Cumhuriyet dönemi, halk ozanlığında geleneksel yapının çöküşüne paralel olarak bir değişimi de başlatmıştır. Aşık Veysel'in kişiliğinde dile gelen Cumhuriyet ozanı tipi yaygınlaşmıştır. Ancak Cumhuriyetin getirdiği nimetin yetersiz kalması ve özellikle de bu nimetin kırsal alana ulaşmaması, ozanları yeniden muhalif konuma getirmiştir. Her zaman milli birlikten yana olan Aşık Veysel 1960'lı yıllarda etkisi gittikçe artan protest/muhalif tavırdan yana olmamıştır. Habib Karaaslan, Ali İzzet, Ozan İhsani, Mahzuni Şerif'in muhalif tavrına karşın; Veysel her zaman birlik beraberlik türküleri söyleyerek devletin yanında olmuştur. Veysel'in bu tavrı, politikleşen birçok kişi tarafından çok ağır bir dille eleştirilmiştir.
27 Mayıs 1960 İhtilali Aşık Şiiri ve "protesto türküleri" için tam bir dönüş noktası olmuştur. Bu dönemde kendilerine hak aşığı yerine halk ozanı diyen bir yeni bir aşık (tipi) ortaya çıkmıştır. Bu kuşak hakkında İlhan Başgöz şu düşünceleri paylaşır:
'Sözü ile sazı ile ozanlar savaşta gerek' diyerek kendilerini anlatan bu kuşak yergi ve taşlama geleneğine yeni bir yön vermiş ve toplum düzenini toptan değiştirmeye yönelmiştir. Bu kuşağın sesini duyurmaya, işsizliği, ağalığı, emperyalizmi taşlamaya girişmesi Aşıklar Derneği'nin kurulmasıyla başlar. Öncülüğü Aşık İhsani yapar. Onun Büyük Millet Meclisi'nin önünde, Tuslog'un kapısında, devlet dairelerine, Hilton Oteli'nin önünde protesto türküleri söylemesi aşık geleneği için yenidir. Aşıklar Derneği'nin kurulmasını, 1960'ların başında etkili bir çalışma yapan, küçük bir parti, Türkiye İşçi Partisi gerçekleştirmiştir. Derneğe üye olan aşıkların belirttiğine göre uyanmalarına asıl sebep Sefer Aytekin olmuştur. Sefer Aytekin 1940 kuşağının köylü sosyalistlerindendir. "Ant", "Yağmur ve Toprak" dergilerini o çıkarmıştır. "Ülkü" dergisinde küçük hikayeler yayımlamış, sonra küçük bir yayınevi kurarak Alevi kitapları satmıştır.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.