Derleyici, bilmecelerin önemli bir bölümünü kadınlardan derlemiştir. Okuyucu bilmeceleri incelediğinde, derlenen bu bilmecelerin hatırı sayılır bir bölümünün cinsel -hatta pornografik- çağrışımlar içerdiğini görecektir. Bu tür bilmeceler neden üretilirler, toplumun hangi gereksinimine karşılık verirler?
(...) Kitabımızın mani bölümünde, tarım toplumlarının hayatı, sanayi toplumlarından farklı algıladıklarını, bu toplulukların, diğerinden -aşağı veya kötü değil- farklı bir ahlak anlayışları olduğunu belirtmiş idik.
Tarım toplumları, doğadan kopuk yaşamadıkları için -ürettikleri bilmeceler, doğal ve sosyal çevreleriyle ilgilidir çoğunlukla- doğal hayatı daha kolay gözlemleyebilmektedir. Hayvan-hayvan, hayvan-insan ilişkileri gözler önündedir. Ölüm ve cinsellik (doğum) sanayi toplumlarının algıladığı şiddette insana yabancı değildir. Çünkü doğada bu eylemler normaldir. Bunu normal karşılayan tarım toplumlarının, sosyal hayatına bu doğallığı yansıtmaları kaçınılmazdır.
Derlememiz sırasında, bayanlar bu tür bilmeceleri sunarken, ortamda kız-erkek çocukları da bulunuyor (kaldı ki kadın-erkek bir arada bulunulan ortamlarda da derlemeler yapılmıştır), onların yanında bu bilmeceyi sunmaktan çekinmiyorlardı. (Benim bulunmamın istenmediği ortamlarda bile, çocuklar ortamdan çıkarılmıyorlardı.) Bu uygulama istisnai bir uygulama mıydı? Bunca yıl Türkiye'nin çeşitli tarım toplumlarında zaman zaman araştırmalar yapmış birisi olarak söyleyebilirim ki, hayır, bu durum Çanakkale'ye özgü değildir.
(...) Denilebilir ki tarım toplumunda cinsel çağrışımlı tüm uygulama ve anlatılar aynı zamanda çocukları cinselliğe (delikanlılığa, genç kızlığa) alıştırmak gibi bir işlevi de yerine getiriyordu.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.