1972 yılında aşıklara astığımız muammayı Aşık Abdülvahap Kocaman ila Konyalı Aşık Adnan Kocaman çözdüler:
Siyah mıdır, yeşil midir, mavi midir, ela mıdır,
Muhabbetin gören göze nakış nakış selamıdır.
Arzuhaldir A'dan Z'ye tomurcuklu gül misali
Akca ceylan derisinde bazan tanrı kelamıdır.
(Yazı)
1973 yılında bayramda şair Gültekin Samanoğlu muamma astı. Aşık Şeref Taşlıova, Aşık Abdülvahap Kocaman, Aşık Adnan Kocaman, Aşık Zülfikar Divani'nin çözdüğü, cevabı, bayrak olan muamma şuydu:
Yerde doğar doğmaz olmuş en yüksek.
Bir ecdat tapusu evinden yüksek,
Rüzgarda güzeldir, rüzgarı güzel,
Bu yüce muamma kendinden yüksek.
1974 yılında şair Gültekin Samanoğlu iki muamma astı. Her iki muammayı indiren Aşıklar, Mevlüt İhsani ile Zülfikar Divani oldu:
Adamla adam olur, şahitliği pek kolay,
Yağmur birikintisi ve içine düşmüş ay,
Nasıl da pırıl pırıl, gözlerde, gönüllerde,
Ağaçla ağaç olur, sarayla olur saray.
(Ayna)
Canlıları yaşatır ama kendi canı yok,
Belli bir şekli olmaz, rengi yok dumanı yok,
Pamuk gibisi olur, taş gibi serti olur,
Yürür, koşar ve uçar, bilmeyecek yanı yok.
(Su)
1971 yılında tarafımdan asılan muammaya aşıkların verdikleri cevapları, diğer yıllarda, olduğu gibi saklamaktayım. 1971'deki muammayı indiren bir aşık çıkmadı. Muamma şöyle idi:
Var'la yok arası, yok'la var gibi,
Bazı yağmur gibi, bazı kar gibi,
Nakışlar zamanı bir çerçevede,
Kapatır her şeyi bir duvar gibi.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.