Aşıklar Bayramı'nda geleneğe uygun olarak yarışmalar, atışma, türkü, şiir ve muamma kollarında yapıldı. Atışma ve şiirler irticali olarak söyleniyordu. Jüri aşıklara ayak (kafiye) veriyor, aşıklar hemen o anda bunlara uygun şiirler meydana getiriyorlardı. Hiç de kolay olmayan bu tarzdaki şiir söylemede büyük başarı gösterenler oldu (İlhami, Selmani, Sarrafi, Çobanoğlu, Kocaman, Taşlıova, İhsani, Divani, Ruhani gibi). Genç aşıklardan Sinan Mürsel ve Günay Yıldız takdir topladılar, aşıklar arasında "dudakdeğmez" (içinde b, p, m, f, u seslileri bulunmayan kelimelerle meydana getirilen) şiir yarışması da yapıldı. Bunda da, eski geleneği devam ettiren ve başarı kazanan aşıklar görüldü. Atışma kolu gibi türkü kolunda da değerli aşıklar bulunuyordu. Mahmut Coşkuner, Murat Çobanoğlu, Mahmut Taşkaya, İsmail Cengiz ve henüz on üç yaşında bulunan Hüseyin Özcan bilhassa dikkati çektiler.
Bu seneki Aşıklar Bayramı, Cumhuriyetin ellinci yıl dönümü dolayısıyle başka bir hususiyet taşıyordu. Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı, halk tarzında en güzel Cumhuriyet şiiri söyleyecekler için 25 bin liralık bir mükafat koymuştu. 80'den fazla halk şairinin iki yüz kadar şiirle katıldığı bu yarışmaya çok dikkat çekici şiirler gönderilmişti. Birinciliği kazanan Halil Karabulut halk şiiri tarzını iyi bilen ve iyi kullanan gerçek bir şairdi. İkinci olan Efkari (Adem Şentürk), Cumhuriyetin her sahadaki eserlerini anlatan uzun bir destan meydana getirmişti. Üçüncü olan İhsani (Mevlid Şafak)'ın şiiri halk tarzının güzel bir örneği idi.
Aşıklar Bayramı'na katılan aşıklarımıza ve sekiz yıldan beri bunu düzenleyerek kültürümüze büyük hizmet eden Konya Turizm Derneği yöneticileri değerli şair Feyzi Halıcı ve başarılı hikayeci Mehdi Halıcı dostlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır sağ olsunlar.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.