Koşuk, yazının kullanılmaya başlanmasından önceki sözlü yazın döneminin ürünüdür. Bu koşuk, öteki sözlü yazın örnekleri gibi, ilk kez Kaşgarlı Mahmud'un "Divanü Lugat'it - Türk" adlı yapıtında yazıya geçirilmiştir.
İslamlık'tan önceki dönemde koşuk, günümüz halk yazınındaki koşmanın ilk biçimidir. Bu dönemde koşuk türüyle genellikle doğa betimlemeleri yapılırdı. Şiirde bu konunun işlenmesi, Türklerin o dönemde doğayla iç içe yaşamaları, yaşamlarının kaynağının doğada olmasıdır. Bu göçebe ve hayvancılıkla geçinilen dönemde, süremlerin (mevsim), özellikle baharın önemli bir yeri vardı. Havanın ısınmasıyla birlikte doğanın da canlanması, geçim kaynağı olan hayvanların çoğalmaları, insanların daha geniş bir coğrafya içinde özgür dolaşma olanaklarının artması, baharın eski Türkler arasında çok sevilmesinin nedenleridir.