Demirci ilçesinin Alağaç köyünden olan Hasip Zeybek, kendisine bir hırsızlık konusunda iftira edilmesi üzerine, yalancı tanıklıkla tutuklanır. Bir süre hapiste kaldıktan sonra mahkeme bitmeden kaçar. Başlangıçta o bölgeden uzakta kalır. Ancak kendi durumlarından da korkan ihbarcılar rahat durmazlar. Bunun üzerine Hasip Zeybek dağa çıkar ve onlardan öç almaya karar verir.
Kendisi hakkında yalancı tanıklık eden üç kişiyi de cezalandırır ve evlerini ateşe verir. Bu olay dolayısıyla iyice suçlu duruma düşen Hasip Zeybek, kolluk güçlerince izlenmeye başlanır. Mahalli gazetelerle yapılan çeşili ödüllendirme vaadlerine karşın yakalanamaz. Hasip Zeybek'i doğrudan yakalamak mümkün olmayınca, kendisine yataklık ettiği öğrenilen akrabası Şalgamoğullarından İsmail'e baskı yapılır. İsmail ise, hem kolluk güçlerinin baskısından kurtulabilmek, hem de Hasip Zeybek'in yanındaki paralarına sahip olabilmek için bir gece evinde yemek yiyen Hasip Zeybek'i hileyle yakalatıp öldürtür.
Daha sonra olay yerine gelen kolluk kuvvetleri, Hasip Zeybek'in kellesini gövdesinden ayırarak Demirci'ye götürürler. Olay anlatıcıları "Hasip'in kellesi Demirci sokaklarına teşhir edilirken, annesinin deliler gibi arkasından koşuşturduğunu" anlatırlar.
Aynı anlatıcılar, Hasip Zeybek'i hileyle öldürten yakın dostlarından Şalgamoğullarından İsmail'in, daha sonra Kurtuluş Savaşı sırasında, Çerkez Ethem tarafından Yunanlılar'la işbirliği yaptığı gerekçesiyle astırıldığını belirtirler.