1960 yıllarında başlayan Almanya'ya işçi göçü, burada kalan anne-baba ve taze gelinlerin yıllarca hasretlik çekmesine neden olmuş, çocuklar babalarının geleceği günün hayalini yüreklerinde taşıyıp durmuştur.
Osmanlının son yıllarında imparatorluğun uzak diyarlarına savaşmaya giden Anadolu'nun yiğit gençleri, yüzyıl sonra ekonomik nedenlerle Avrupa'ya işçi olarak çalışmaya gitmeye mecbur bırakılmıştır.
Hacıbektaş'ın Büyük Burnağıl köyünden İsmail Oktay, 1973 yılında kaçak işçi olarak Almanya'ya çalışmaya gider. Bu sırada kızı Fidan nişanlanır. Bir müddet sonra düğün günü gelir çatar.
Oturma izni olmadığından baba İsmail, kızının düğününe gelemez. Babasız düğün, büyük kızı Zekiye'ye çok dokunur. Kız kardeşi Fidan, gelin giderken bu ağıdı söyler.