Aleviler de müsahib kurbanı tığlama (kesme-pişirme) şölenleri belli bir ritüelle olur. Kesilen kurbanlık hayvanın yeniden dirileceğine inanıldığı için, kemikleri hiç kırılmaz, bir bütün olarak pişirilerek sofraya gelir. Eti yendikten sonra iç organlarıyla birlikte gömülür.
Dişi hayvan, üretimde bulunduğu için kesilmez. Kısır ve yaşlı olanlar kesilir. Hayvan kesilirken mutlaka gözleri ve ayaklar bağlanır. Tekbirlendikten sonra çok hızlı bir şekilde hayvan kesilerek, canının acımaması sağlanır.
Sümer, Mısır, Hitit uygarlıklarında olduğu gibi Alevilerde de "Boğa / Öküz" kutsal sayılmıştır. Derviş Muhammed "Öküz Divanı" adlı deyişini Arapkir - Onar köyündeki "Büyük Ocak Tekkesi" nde (17. yüzyılda) irticalen söylerken bir üretim ve iş hayvanı olan öküzün önemini bu şekilde belirtmektededir.