Muğla il merkezinin yakınında bulunan "Karabağlar yaylası" diye adlandırılan doğal güzelliklerle bezeli bir göç alanı bulunmaktadır. Muğla'nın, deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 650 metredir; oysa Karabağlar yaylasının deniz seviyesinden yüksekliği 600 metredir. Muğla'ya göre çukurda bulunan, Karabağlar Yaylası için, "yaylaya çıkmak" değil, "yaylaya inmek" deyimi kullanılır.
Eskiden her Muğlalı ailenin, Karabağlar yaylasında "yurt" adı verilen, önünde bir kaç dönüm arazi bulunan bağ evleri vardı. Bu evlerin bulunduğu semtin adını alan yazlık kahvehaneler, Muğlalılar için bir eğlence merkeziydi. Muğlalılar yaz aylarında, yaylalara göçer, güz başlangıcında da kışlıklarını hazırlayıp, Muğla'ya geri dönerlerdi.
Yaz aylarında, Karabağlar yaylasının en belirgin eğlencelerinden biri "püryan" adı verilen kebabı pişirip, yemektir. Püryan, iç organları alınarak, temizlenmiş bütün bir oğlağın, terbiye edilerek özel kuyularda pişirilmesi ile yapılırdı. Püryan kuyusunda ateş yakılır, etrafını saran tuğlaların ısınması beklenirdi. Tuğlalar kızınca, oğlak fırınlanır, kuyunun ağzı bir sacla kapatılarak çevresi çamurla sıvanırdı.
Kızarmış oğlak yendikten sonra, topluca yurtların kapılarına gidilir, püryan türküsü söylenerek, yurt sakinlerinden kavun karpuz istenirdi. Toplanan kavun ve karpuzlar yine hep birlikte eğlenerek yenilirdi. Birçok gelenek gibi, bu eğlence de zamanla unutulmaya başlamıştır, ama püryan havası halk arasında söylenmeye devam etmektedir.