Yozgat Sıra Söğüt mahallesinde birbirlerini çok seven ve hiç ayrılmayan Süleyman Hafız, Çakır Hafız ve İmam Ahmet namıyla bilinen üç arkadaş vardır. Üçünün de sesi oldukça güzeldir. Güzel ezan okurlar. İmam Ahmet bir ara boş gezer, arkadaşlarına haber vermeden gurbete çıkar. Bafra'ya gider, iş bulamaz, perişandır. Akşama doğru kaldığı hana giderken beş altı kişilik bir grup kadını zorla dağa kaldırmak isterler. Bunu gören İmam Ahmet araya girer kadını kurtarmak ister. Kişilerle kavgaya tutuşur, bıçağını çeker yaralar ve yaralanır. Hadiseyi seyreden başka kişiler İmam Ahmet lehine şahitlik yaparlar ve İmam Ahmet hapis yatmaktan kurtulur.
Süleyman Hafız ile Çakır Hafız, İmam Ahmet'i bulmak için günlerce iz sürerler, nihayet Bafra'da olduğunu öğrenirler ve Bafra'ya giderler. Adres yok, ararlar sorarlar bulamazlar. Akşam handa yatmadan önce Çakır Hafız'ın aklına; "Her camide ezan okuyalım o bizi sesimizden tanır ancak öyle bulabilir." der, öyle yaparlar. İmam Ahmet sesi derhal tanır ve o camiye koşar buluşurlar ağlaşırlar, sevinirler.
Bu türkünün Yozgat'a gelirken Çakır Hafız tarafından söylendiği rivayet edilmektedir.