Köçekli Türkmen aşireti Kırşehir, Çiçekdağı ilçesine bağlı Güllühüyük, Hamzabey, Polatlı, Zalimali, Hasanali, Korkorlu, Yetikli, Halaçlı ve Veletli (Çubuktarla) adıyla bilinen sekiz parça köyden oluşmaktadır. Eskiden bu köyleri bir bey idare eder. Beylerin bağlı olduğu bir Beylerbeyi bulunurdu. "Sekiz Köçekli'nin dokuz beyi var." sözü de bunu doğrulamaktadır. Güllühüyük köyünü Kadir Bey, Hamzabey köyünü Mehmet Ali Bey, Veletli köyünü de Halil Bey'in idare ittiği bilinmektedir. Cerit aşiretinden Silsüpüroğlu Hamitli Rıza Bey'in büyükannesi, Köçekli Hamza ve Hanifi beylerin babası Mehmet Ali Bey'in kızı Hüsne Kadındır.
Bozulus'un Dulkadirli kolundan olan ve Sivas Ankara arasında on bin çadırda oturan Köçekli aşireti, Orta Anadolu Türkmenlerinin 1691'deki Rakka'ya sürgünü sırasında İran'a gitmiştir. Bir müddet o bölgede kaldıktan sonra İran yöneticileriyle vergi nedeniyle anlaşmazlığa düşüp eski yurtları Orta Anadolu'ya geri dönmüşlerdir.
1788 yılında Anadolu'da isyan edip soygunculuğa başlayan Gedik adlı eşkıyayı yakalamak için padişah, Boz-Ulus Türkmenleri ile bunların arasında bulunan Köçekli aşiret reisine ferman yollamıştır.
Kırşehir Boztepe civarında dolaşırken Kırşehir'den gelen Çapanoğlu'nun postasını eşkıyalardan kurtardığı için Çapanoğlu, Köçekli Mehmet Ali Bey'i huzuruna çağırıp Çiçekdağı'nın boş arazilerine oturmasını istemiştir. Boztepe civarındaki bir bölgeye o yöre halkı hala Köçekli demektedir. Yine bunlara ait bir mezarlık bulunmaktadır.
Bölgeye yerleşen Köçekli aşiretinden her yıl bir katar deve, elli at isteyen Çapanoğlu ile aşiretin arası bir müddet sonra açılmıştır. Bu sırada Denek Dağı'nın Kuşburnu yaylasında Çapanoğlu'nun adamlarıyla çarpışan Ceritler'den Silsüpüroğlu Ali Bey ile birleşen Köçekliler, Çapanoğlu'nun adamlarını perişan etmişler. Kaçıp kurtulan bir grup Çapanoğlu'na durumu olduğu gibi anlatmış. Sinirlenen Çapanoğlu:
Köçekli ile Cerid
Karabaş kara it
Mert ve babayiğit
Ha o it ha bu it
Diye söylenmekten kendini alamamıştır.
İkinci grup ise Çapanoğlu'na yaranmak için savaş meydanında yenemediği Köçekli aşiretinin hiç bir şeyden habersiz, oldukça yaşlı reisi Kadir Bey'i çadırında öldürüp başını Çapanoğlu'na getirmişlerdir. Kuşkulanan Çapanoğlu, gelen iki grubu ayrı ayrı dinleyip gerçeği öğrenince Kadir Bey'in başını getiren gruba "Yaşlı bir adamı öldürmek erkeklik değil" deyip hepisinin oracıkta başını vurdurmuştur.
Kadir Bey'den sonra Mehmet Ali ve Kara Hasan Bey'in önderliğinde şimdiki oturdukları bölgeye yerleşen Köçekli aşiretinin 1891'deki iskânı şu mısralarla anlatılmaktadır.
İskan emri oldu Köçekli yasta
Kız gelin kalmadı kırıldı hasta
Göz gözü görmüyor kavgada köste
Gel gayri gidelim ellerimize
Aşiret dizildi Bozok iline
Kırlangıç eteği Seyfe gölüne
Bir zaman konalım Malya çölüne
Gel gayri gidelim ellerimize
Kızılırmak üğrü Suluca Höyük
Dağıldı aşiret derdimiz böyük
Bozlapa önünde Karanlık oyuk
Kalk gayri gidelim ellerimize
Yitirmiş dağlarda arar Cerit'i
Ta ezelden meşvereti bir idi
Unuttun mu Köçeklili Halit'i
Gel gayri gidelim ellerimize
Kızılırmak seni gece geçince
Ziyaret dağına gündüz yetince
Aşiret dizilmiş gelir kendince
Kalk gayri gidelim ellerimize
Süleyman'ım işlemedi namımız
Cenikli'de zebil oldu kanımız
Ara yerde telef oldu malımız
Gel gayri gidelim ellerimize