Dağ ve oymak havalarının karakteristik bir örneği olan bozlaklar tarz ve üslup itibariyle de muhteliftir. Herhangi bir konu ifadesi olarak söylenen serbest deyişin, esas taraflarından birini belirten bozlak tarzı; yiğitleme bozlak, güzelleme, harbi, yanık, ağıtlama, Kerem bozlağı gibi mevzulara göre söylenir ve her mevzuun ismini alırlar. Burada verdiğimiz Türkmen bozlağı, yanık güzelleme olarak söylenmiştir. Mevzu itibariyle de, hasretini çektiği varlığın kaybolmasından ileri gelen acının ifadesidir. Saz refakatiyle söylenmiş olan bu Türkmen bozlağı, iki kısım olarak gösterilir.
1- Saz ile Ayak: Bozlağın bütünü, ikinci kısımdaki bölümleriyle yalnız saz tarafından çalınır.
2- Bozlak: Saz göstermesiyle ses iştirak eder.
Sözlü melodinin bölümleri:
a) Karar perdesinin bir oktav incesinden alarak tonike nazaran kent yani beşli ses arasında bir müddet hareketli olarak devam eder ve kent üzerinde yarım bir kararla biraz durulur.
b) Yine toniğin bir oktav tizinden alarak tiyera üzerinde yine bir muvakkat kararla kalır.
c) Üçüncü son alış, neticeyi belirtmek üzere, yedinci sesten alarak durmadan perde perde hisedilir bir şekilde tam karara varılır ve bu suretle sona erer.
Burada sazın iştirak tarzına dikkat edilirse saz düzeninin icabatına göre perde basışlarından hasıl olan akorlarla ses desteklenir. Sazın melodiye iştiraki, sesin melodisini takipten ibarettir. (Türkmen bozlağının bu tarzdaki makamında bulunan si bemol, melodinin en karakteristik bir arızasıdır. Karara varan si bemol dört koma diktir. Bir oktav tizde bulunan si bemol ise tam ve normal olanıdır.)
Bozlağın aynı bölgede yapılan değişmelerini gösteren misalleri evvelkiler gibi kullanılmasında mahzur yoktur.
***
Şehirlerin musiki terennüm hususiyetlerini belirten maya, hoyrat, divan vs gibi tarzların karşılığı olarak bozlak terennüm tarzını da, birçok kısımlara ayırmak mümkündür. Daha ziyade dağlı ve aşiret ağzının bir örneği olan, buradaki verdiğimiz Türkmen bozlağı, ayrılığın verdiği tahassürü önceden duyarak, bu duygusunu sevgiliye ifade etmektedir. Bu mevzua göre ayrılığın ağıtlamasını yapmaktadır ki, yanık güzelleme bozlağı olan bu tarz, bir topluluğun terennüm hususiyetini belirten karakteristik bir duygu ifadesi örneğidir. Dağ, vadi, geçit gibi tabiatın arızalı ve yüksek iklimi olan yerlerindeki yaşayanlara mahsus olan bu tarz ve üslup, aynı zamanda sert, vahşi güzelliklerin yumuşak ve munis bir ifadesidir. Bu iklimlerde yaşayan insan, tabiattan aldığı ilhamla coşarak duygusunu doğrudan doğruya yine tabiata gür ve sıhhatli sesiyle haykırır. Çünkü, onun yegane yoldaşı tabiatıdır. Bu duygusuna karşı ondan, yani tabiatın vereceği cevaba karşı olan kuvvetli inaniyle teselli bulur. Bu bakımdan bozlaklar ekseriyetle sazsız olarak söylenen Türk tarzları ise de, cura, bağlama gibi küçük olan çalgı aletleriyle çalınıp söylenmesini esasa daha uygun sayarlar. Bozlak tarz ve üslubuna engin yerlerde, ovalarda, sahillerde tesadüf etmek mümkün değildir.