Kırşehir, Mucur, Geycek köyünde oturan Hızırın Hüseyin'in oğlu Hamit, yakınlardaki Kabadurak'a göç etmişti. Hasanlar köyünden Süllü (Süleyman) de kıtlık nedeniyle buraya gelip yerleşmiştir. Süllü iki kızını Hamit ve kardeşiyle evlendirmiş. Bir müddet sonra Hamit'le anlaşamayan Süllü, Hasanlar'a tekrar göç etmiş, Kabadurak'taki evini söküp enkazını almak için, Güzyurdu köyünden Hamdullah ve yakınlarını alarak yedi-sekiz kağnıyla Kabadurak köyüne gitmiştir.
Bunların geldiğini gören Hamit, müdahale edip kayınpederi Süllü'yü dövmeye başlayınca, Hamdullah araya girmiştir. Hamdullah'ın oğlu Hakkı, kızı Ümmü'nün eşi Şakir ve Duran adlı şahısların da karışmasıyla iki taraf arasında çıkan kavgada Hamit; aldığı darbeler sonucunda ölmüştür. Bacısı Ayşe ölen Hamit'e şöyle ağlamıştır:
Issız mı koydunuz Kabadurağı
Taş mı idi Hamdullah'ın yüreği
Sağır Şakir yanlış vurdu küreği
Söyleyin anama anam ağlasın
Söyleyin Hasan'a evrak yazılsın
Heyet doktor başucuma derilsin
Neşter vursun yaralarım sarılsın
Söyleyin anama anam ağlasın
Şakir vurdu kürek ile beynime
Duran vurdu dikme ile boynuma
Ondan sonra laf girmedi zeynime
Söyleyin anama anam ağlasın
Hamit çıkar puhur gibi çöverdi
Hacı Osman atı silahı överdi
Molla Mehmet misafiri severdi
Söyleyin anama anam ağlasın
Geyceğin muhtarı da kendisi hey'et
Genç babayiğide kesilmez fiyet
Benim öldüğümü duysun vekalet
Söyleyin anama anam ağlasın
Ahmet'in evinde örttüler yüzüm
Bir gaflete düştüm mahzundur özüm
Necip'im ağlıyor açıktır gözüm
Söyleyin anama anam ağlasın
Hamdi vurdu deynek ile belime
Hakkı vurdu kazma ile koluma
Şakir vurdu kürek ile dalıma
Söyleyin anama anam ağlasın
Sözümü elettim derebeylere
Uzadınca elim yetmez dağlara
Ben gidiyom selam olsun sağlara
Söyleyin anama anam ağlasın