Bu oyun, erkek-kadın birlikte oynanan oyunlardan biridir. Daha ziyade mahalli âdetlerde yapılan merasim ve kutlamalarda oynanır.
Dizi halinde oynanan bu oyunda dizinin bir tarafını erkekler, diğer tarafını da kadınlar teşkil ederler. Düz sıra şeklinde oynanan bu oyunun figürleri ise, düz sıranın ileri geri ayak hareketleri ve bir de yan yürüyüşlerinde bazı figürleri vardır. Hareketler biraz sertçedir. Ritm vasat derecedeki sürattedir. Oyunun sözleri çok olduğundan, istenildiği kadar uzatılır. Sözlü tarzdaki oyun bitince aynı melodiyi davul ve zurna kendi ağzına göre çalar. Bu sırada türkü söylenmez. Münasip görüldüğü kadar devam ettirildikten sonra oyun nihayete erer.
***
Hayvanların adını taşıyan müzikli ayak oyunlarına Anadolu'nun birçok yerlerinde tesadüf etmekteyiz. Bu oyunların kimisi taklidî bir şekilde oynandığı gibi bazılarının da taklitsiz ve ağırbaşlı figürlerle oynandığı görülür. Bu gibi oyunların bir tarafları daha vardır, mesela ak koyun, kara koyun, kartal, şahin, atmaca ve benzer efsane mevzularında yer alan bu cins hayvanların ismini taşıyan oyunların herhangi biri, aldığı ismine göre manayı canlandıran figür tarafları da vardır. Aynı zamanda, bazı yerlerde rastladığımıza göre bu oyunlar her zaman oynanmayıp her birinin bir oynanma zamanı veya mevsimi olduğu söylenmektedir ki, burada verdiğimiz Koç Halayı da ifadelere göre, Koçkırımı-Koçkatımı'nda oynanan oyunlardan biridir.
Esasen Anadolu'da koç üzerine birçok tabirler, hikayeler, misaller söylendiği gibi Tunceli taraflarında bir de Koçuşağı ismini taşıyan bir aşiretin de bulunduğuna bakılırsa koç hakkındaki bu mevzuların daha ziyade eski çağlardan kalma totemik bir mahiyet taşıdığı da akla gelebilir. Şunu da ilave edelim ki, yine koç ile ilgili olan mevzuları dinlediğimiz sahalarda, çalgı olarak kullanılan def, darbuka, davul gibi vurarak çalınan aletlere gösterilen rağbetin fazlalığı ve aynı zamanda bu aletlerde görülen bazı değişiklikler de bu hususta nazarı dikkati çekmektedir.
Bu oyun kadın-erkek birlikte oynandığı gibi, yalnız erkek ve yalnız kadınlar tarafından da oynanır. 1935'te Tunceli'de de görüldüğü gibi bugüne kadar muhtelif tarihlerde Bitlis, Erciş taraflarında da aynı mevzu üzerinde olmak üzere tesadüf edilmiştir.