Mucur Kurugöl köyünden Nazik adlı bir genç kız, aynı köyden, çocuğu olmayan evli Yusuf'la nişanlanır. Bir yıl nişanlı kalan Nazik'i bazı kimseler caydırır. Nişan bozulur. Bu ayrılığa çok üzülen nişanlısı Yusuf, şu türküyü söyler.
Allah bir yaratmış sümbül boy idi
Ela göz üstünde kaşlar yay idi
Gel yapma bunları huyu güzelim
Alt ucunda bunun ölüm yoğ idi
Sürelim sefayı gidelim hacca
Sebebimiz oldu evlatsız Haçça
Alma intizarımı hey zalim sebep
Dizlerin küt olsun içerin maçça
Yolumun üstünde evi görünür
Evini görünce gönlüm avunur
Niye caydın sözünden benim sevdiğim
Duymuş alem düşmanlarım sevinir
Ne geziyon şu damların başında
Taktığım altın görünmüyor döşünde
Sen alları ben yeşili giyince
Gövel ördek ayrılır mı eşinde
Sen aldanma Ladiger'in sözüne
Düşman imiş kurşun atar izime
Her varımı sana feda eyledim
Havaslıyım mal görünmez gözüme
Sökmüş almış entarenin yakası
Gayet pahalıydı onun bahası
Ölenece sende yadigar kalsın
Gümüş cırcırının sarı tokası
Çağırmış baban da odana vardım
Alnıma yazılmış yazıyı gördüm
Dünya zindan oldu gayri Yusuf'a
Ayrılık sözünü babandan aldım