Tayyaroğlu [Latif Bey'in Murtaza Bey'le yaptığı dövüşü kaybetmesinden] çok müteessir oldu. Çünkü bu felakete kendisi sebebiyet vermiş oluyordu. Latif Bey'e "Senin intikamını alacağım, şimdilik aşiretini al bizim aşiret içine konsun" dedi.
Latif Bey de aşiretin kalan kısmını alarak Savcılıların içerisine kondurdu. Bir müddet bu aşiret ile birlikte yaşamaya başladı. Bu sırada Tiryakioğlu Murtaza Bey birkaç atlı ile Tayyaroğlu'nun üzerine indiler. Tabii misafire bir şey denemez, Tayyaroğlu da âdetten dışarı çıkmayarak ikramda kusur göstermedi; bunları en büyük misafirler gibi ağırladı. Bir içki sofrası kuruldu. Fakat Latif Bey meydanda görülmüyordu. Teessüründen evine kapanmıştı. Tayyaroğlu, Latif Bey'i istedi. Biraz hasta olduğunu söylediler. Adamlarına "her ne kadar hasta ise de getireceksiniz" diye emreyledi. Etbâlar Latif Bey'i rica ve niyaz ile getirmeye muvaffak oldular. Latif Bey yanında sazını da beraber getirmişti. Sazı görünce kendisinden bir türkü söylemesini istediler. Latif Bey o sırada bu türküyü söyledi.
Latif bu vakadan sonra kendi yerine gitti. Türkmenlerin te'dibi için hükümete müracaat etti ve hükümetle birleşerek Türkmenler üzerine yürüdü.
***
Akçaköylü İdris İnal, Latif Bey'in bu türküyü söylemesini başka bir nedene bağlamaktadır.
İlbeyli beyi Latif Bey ile aşireti[nin] arası açılıyor. O zamanlar İstanbul'dan Halep'e yeni tayin edilen bir vali daha Halep'e yetişmeden kendisini Latif Bey Adana'da karşılıyor ve meseleyi anlatıyor. Vali de Halep'e geldiği zaman kendisine yardım ederek işi dediği yere bağlayacağını vaat ediyor.
Fakat bu taraftan oymak büyükleri Latif Bey'in Adana'da valiyi gördüğünü anlıyorlar. Bunlar da toplanarak çokça para ile valinin yanına gidiyorlar. Vali parayı görünce fikrinden cayıyor. Fakat bütün bütün sözünden yalan çıkmamak için bir ziyafette Latif Bey'le oymak büyüklerini görüştürerek barıştırmayı kuruyor ve böyle yapıyor. Birkaç tanesine suretâ darılıyor, Latif Bey'e itaat etmelerini tenbih ediyor. Bu hususta kendilerinden söz de alıyor.
Latif Bey meseleyi çakıyor ve müteessir oluyor, giderken bu türküyü bir kağıt üzerine yazarak valiye verilmek üzere valinin kahyasına teslim ediyor, kendisi savuşup gidiyor. Vali bey bunu okuyunca Latif Bey'i memnun edemediğini anlayarak yeniden bulduruyor, aşiretini büyüklerini toplayıp hapse atılmalarını emrediyor.