1832 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa kumandasındaki ordu Osmanlı ordusunu Belen'de yendikten sonra Anadolu içlerine kadar ilerler. Bu sırada İbrahim Paşa karargahını Antakya'da kurar ve burada bir süre dinlenir.
Bu arada Antakya'da halen ayakta olan kışlayı yaptırır. Bu yıllarda şaşaasını göstermek için sığ sularda gidebilen büyükçe bir buharlı gemi Asi Nehri yoluyla Antakya'ya kadar gelir. Halk arasında büyük şaşkınlık ve hayranlık uyandırır. Geminin zabitleri ve tayfası çok şatafatlıdır.
Bu türkü işte bu geminin kaptanı için söylenmiş bir türküdür.