Bahçe köyünde, Kuru Hüseyin Düzgün'ün, Kesmeburun köyünden Sultan adında bir kızla düğünü olmaktadır. Sultan gelin o devrin adetine göre at üzerinde getirilmiştir. Gelin, oğlan evinin önünde düğün alayı ile birlikte beklemektedir. Düğün alayının içinde, köy gençlerinden Poyraz Ali isminde birinin elindeki çifte yere düşer. Beklenmedik bir anda patlama olur. O anda aynı köyden Yirik Süleyman'ın hanımı Mümine, akrabaları Alimen Ahmet'e (Alman Ahmet, Ahmet Eleman) düğün yemeği götürmüş ve gelmiştir. Elinde yemek çitili, düğün evinin kapısında dururken tüfeğin patlaması ile Mümine'nin yere düşmesi bir olur. Mümine ölür. Ağıtçı kadın Elif Garı şu ağıdı yakar:
Hasta yoklamadan gelir
Elinde de var çitili
Ellahama ağır yara
Töbe dutmuyor fitili
Hele Cahan'a Cahan'a
Mümine benzer şahana
Vade yetmiş gan çevirmiş
Kimseye bulmam bahana
Eşikliğe yıkılmışta
Al gannara beleniyor
Başucunda çavuş oğlu
Anam diye dolanıyor
Şükür edin buna şükür
Ehretini eder fikir
Başucunda Hasan oğlu
Anam diye Gur'an okur
Atlı gelir tızgın tızgın
Düğünleri oldu bozgun
Baatı gara Sultan gızın
Zilifini kesin düzgün
Ali de etmedi garez
Çifteyi elden düşürdü
Bakın Allah'ın işine
Nikah gecesi şaşırdı
Eşikliğe yıkılmış da
Daha bebek kucağında
Namazını geçirmezdi
Şu ellerin ocağında
Öte yüzden beri yüze
Acı habar geldi bize
Kötü kötü söylemeyin
Baatı gara Sultan gıza