Kayseri'de, musalla taşı üstünde bir cenaze görürler. Kerem cenazeye şunları söyler:
Mal sahibi nice gördün halini
Felek pençesine düymüş gidersin
Beğenmezdin türlü libas giymeyi
Şimdi üryan ceset olmuş gidersin
Tutmaz idin bir fakirin elini
Sormaz idin yoksulların halini
Haram helal kazandığın malını
Şu fani dünyaya dökmüş gidersin
Malın vardı yükseklerden uçardın
Meclisler kurup da bade içerdin
Atın binip sağa sola koşardın
Şimdi kara yere koşmuş gidersin
Dertli Kerem eder nic'olur halim
Bana senden oldu ey kanlı zalim
Hiç vadeye bakmaz erişir ölüm
Ecel şerbetini içmiş gidersin