1989'a kadar Taşkale'de sürülerle deve bulunmaktadır. Taşkale'nin coğrafi yapısının engebeliliği ve yüzölçümünün büyüklüğü nedeniyle Taşkaleliler, saplarını, samanlarını, harmanlarını, odunlarını hep develerle taşımışlardır. Civar köylerden insanlar, develeriyle Taşkale'ye un öğütmeye gelmektedir. O zamanlar güvenlik nedeniyle üç beş kişi develeri birbirine bağlayarak deve kervanı ile gelmektedirler. Bunların başında develeri çeken bir kişi vardır. Bu kişiye deveci denmektedir.
Bu kişiler Taşkale'ye geldiklerinde üç beş gün bir evde veya köy odalarında misafir edilmektedir. Deveci bu vesile ile göz koyduğu bir kızı babasından ister. Kızın annesi ölmüş babası tekrar evlenmiş analık elindedir. Analık, kıza her bir işini yaptırmaktadır. Ama deveciye de varmak istemez ama zorla deveciye verilir. Kız bunun üzerine isyanını deveci türküsünü yakarak dile getirir. Hem türküyü söyler hem sitem eder ama asıl sitemini babasına yapar. Babasından imdat umar fakat analığın sözü ağır basmaktadır.