Fırıncı Horhorlar'ın oğlu, Terzi Mehmedler'in kızına aşık olur. İstenir, vermezler. Kaçırmak ister, başaramaz. Nihayet kızı Beypazarı dışına verirler, kız gittiği yerde mutlu olmaz, verem olur. Beypazarı'na geri döner ve ölür. Olaya bütün ilçe halkı çok üzülür. Kızın ağzından bu türkü yakılır.
Beypazarı'nda ve çevrede türkü o kadar tutulur ki şehirden şehire melodiler dolaşır. O zamanlarda Kayserili bir genç de Beypazarı'nda askerliğini yapmaktadır. O da terhis olduğunda bu türküyü oraya götürmüştür. 1950 yıllarında Kayserili saz sanatçısı Ahmet Gazi Ayhan Ankara Radyosu'na sanatçı olarak girer. Bu arada bu türküyü de Kayseri türküsü olarak repertuvarlara geçirir. Böylece Beypazarı'nda acıklı bir olayın hikayesi olarak çıkarılan bu türkü Kayseri'ye yakıştırılır.
Aslında bu türkü her şeyi ile Beypazarı türküsüdür ve adı da "Gesi Bağları" değil "Terzi Bağları" dır.