1911-1922 yılları arasında 11 yıl süren Trablursgarb - Balkan - Yemen ve Kurtuluş Savaşları sırasında genç yaşlı birçok kişi şehit düşmüş ya da gazi olmuştur.
Yatağan'ın Hacıbayramlar Köyü'nden Emir Ali adlı bir genç de henüz yeni evli iken askere çağrılır. Hamile olan karısı Döneş ile helallaşıp köyden ayrılır.
Emir Ali de Halep - Yemen cephesinde görev alır. Köyüyle ve ailesiyle haberleşemez. Aradan 9 yıl 8 ay geçer. Köyünü, anasını, babasını, eşini, yüzünü göremediği çocuğunu, annesinin pişirdiği ekmeğin kokusunu çok özlemiştir.
Bir akşamüstü beklenmedik bir anda Emir Ali köyüne döner. Herkes sevinçten, şaşkınlıktan gözyaşlarına boğulur. Ortalık sakinleşince Emir Ali, karısı Döneş'in yanında sekiz dokuz yaşlarında iri gözleriyle olup biteni anlamaya çalışan bir oğlan çocuğu görür. Heyecanla ve merakla bu çocuğun kim olduğunu soran Emir Ali'ye karısı oğlu Kamil olduğunu söyler. Emir Ali, oğlunu yanına çağırır bağrına basar. Etraftaki kalabalık çok duygulanır, kimseden ses çıkmaz, birçok kişi bu manzara karşısında sessizce gözyaşı döker. O günden sonra Halep'e gidenlerin arkasından bu türkü söylenegelir. Emir Ali, 1896-1973 yılları arasında yaşamıştır.