Bozhüyük kasabamız halkından Uzun Mehmet'in oğlu Durmuş'un ağıdı.
Durmuş, bazen ticaretle uğraşır, bazen çiftçilik yapar, bazen gurbete gider. Bir ara gurbete gider, 3-4 ay kalır, gurbetten gelir; bakar evde odun yok. Çocuklar küçük daha. Üç oğul; üç kız altı çocuk babasıdır. Güz aylarının sonu, kış aylarının başlangıcı, komşulardan eşek, at toplar sabahleyin dağa oduna gider. Yeniyapan'a varır; orada bir kütük üzerine düşer. Durmuş'u elbisesi ile saran kütük yuvarlanır, dereye iner. Durmuş ölür. Yanındaki arkadaşları, yani amcasının oğulları Tombul Mustafa, Gaytancı Ali sağa sola bağırırlar, "Ulaşın Durmuş öldü!" diye. Dağda hayvanların ipi ile sal bağlarlar, dağdaki bütün oduncular toplanırlar, 2-3 kişi köye haberci gelir. Durmuş'u köye, evine indirirler. Amcasının kızı, kardeşi Hakkı'nın hanımı Kıymet Gelin, hem amcası oğlu, hem de kayını Durmuş ölünce böyle bir ağıt söyler.