Şimdi Kocaların Osman'ı düşünüyorum, oğlu Koca'ya ağıt yakan. Çocuk gözümde, gevrekçe yapılı, seyrek sakallı, yüzü asık değil ama hiç gülmez, ağır ağır yürüyen, ağır ağır konuşan, önünde bir çift öküz, arkası taylı al bir kısrağın üstünde Kol Tarla'ya çifte gidip gelen, babamdan da yaşlı, köyün Kıraçlar denen kesiminden bir köylüm, bir büyüğümüz.
Uzaktan etle tırnak gibi birbirine bağlı olduğu gözlenen, bitişik ya da aynı evde yaşayan dördü de evli ve dördü de çocuklu üç kardeşin en büyüğü. Kocaların Osman'a göre yiğitlik neydi acaba? Vuran mı yiğitti yoksa 'Ben ağlarım yiğit oğlum' diye adına ağıt yaktığı vurulan mı? İşte Kocaların Osman'ın oğlu Koca için yaktığı ağıt.
Ek: Ağıda konu olan olay 1938 yılında geçmiştir. Kılıç Hasan daha 15-17 yaşlarında iken bacısı Esme'ye gönül veren ve yaklaşık kendi yaşlarında olan Koca'yı, Küçük Ömerlerin değirmeninin önünde, akşam karanlığında, Koca Esme'nin komşusu olan teyzesi Melek'ten dönerken vurmuştur.