Resul-ü Ekrem, Mekke'den Medine'ye göç ettiğinde ensarla muhaciri kardeş etmişti.
Kendisi de "dünya ahiret Ali benim kardeşim" demişti. Bu olay "sünneti Muhammet" kabul edilmişti. O günlerden bu yana "gardaş olmak" bizim insanımızda içtenlikle sürdürülmektedir.
Özellikle Anadolu insanı, kendi yaşıtı kadına "bacım", erkeğe "gardaş" der.
Ozanımız gardaşlığı daha da ikrarlaştırarak onları duygusal bağlarla, yürek bir çarpmalı demeye getiriyor.
Ozan Mahzuni Şerif "müsahip gardaş" olmanın zorluklarını bu eserinde belirtiyor.