Vaktiyle, Divanlı köyünün yakınında Koyunlu Yusuf Özü'ne hakim bir yamaca bir Yörük obası konaklar.
Bu Yörük obasının beyinin, Döndü adında pek güzel bir kızı vardır. Olacak bu ya Divanlılı bir ağanın delikanlı oğlu ile Yörük kızı, birbirlerini görürler ve sevdalanırlar. İki gencin sevdasını duymayan kalmaz, delikanlı da yanar, kızcağız da yanar.
Delikanlı, dünür gidilmesi için ağa babasına haber üstüne haber gönderir anası ile. Ancak ağa babası bir türlü razı olmaz ve her haber gelişinde kestirir atar. Bir yandan da oğlunu bu işten vazgeçirmek için tedbir üstüne tedbir alır.
Babası ne yaptı ise oğlunu vazgeçiremez ve son çare oğlunu çeker karşısına konuşur: "Evladım, o bir Yörük kızı; bizim adetlere, törelere, hanemizin durumuna uyamaz. Odamız var, gecesi gündüzü olmadan sürekli odaya yemek çıkarmak gerekir, yemek çıkarır mı? Bu birinci mesele. İkincisi de şu: Evladım şunu hiç unutma, dağın gülü bağa yaramaz, bağın gülü dağa yaramaz."
Babası ne söylese de oğluna bir türlü tesir edemez ve oğlunu sevdasından vazgeçiremez.
Yörük kızı da babasına, anası ile haber üstüne haber salar, babam beni versin diye.
Bu işe razı olmayan kızın babası da ne yapıp etti ise kızını vazgeçiremez.
Nihayet babası, kızını çeker karşısına ve ona nasihat eder vazgeçmesi için: "Kızım, sen benim evladımsın, senin üzülmeni istemem. Hangi baba kızını hayırlı bir kısmet ile baş göz etmek istemez. Lakin, dağın gülü bağa yaramaz, bağın gülü dağa yaramaz. Bizim hayatımız belli, göç vakti geldiği zaman konduğumuz yerden göçüyoruz. Adamların odaları var, gecesi gündüzü olmadan odaya yemek çıkarmak icap eder. De bana, odaya sürekli yemek çıkarabilir misin? Çıkaramazsın yavrum, çünkü alışmadın." der ve o gece bu iş daha fazla sürmesin diye çadırları söktürür ve obası ile kondukları yerden göçü yükletir.
Delikanlı, ertesi gün obanın konağına doğru giderken bakar ki oba göçmüş. Başı dumanlı ya bir anda divaneye döner. Bir müddet sorup soruşturma ile peşlerinden gitse de Döndü'yü bulamaz, bir daha da görüşemezler ve kavuşamazlar.
Delikanlı, hasretini ve sevdasını içli gönül nağmeleri ile dile getirir ve Döndü'nün peşi sıra bir türkü yakar.
Yakın zamana kadar, Divanlılı delikanlı ile Yörük kızı Döndü'nün sevdalarının hikayesinin mahzun bir hatırası olarak delikanlının yaktığı türkünün herkesin sevdiği bir bozlak olarak okunduğu söylenir.