Sizin oralarda bahar mı yaz mı
Yoksa şimdilerde kar mı ayaz mı
Bir fotoğraf yolla gönlüm ısınsın
Giydiğin urbalar kara mı boz mu
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yedi cephede birden savaştı. Yaklaşık bir buçuk milyon Anadolu insanı bu savaşlarda öldü.
Yedi cepheye de birden asker bulmak oldukça güç bir işti. Onun için devlet seferberlik ilan etti. Eli silah tutan herkes askere çağrıldı.
Ancak imamlar, bedel ödeyenler, kendi yerine bir başkasını bulup gönderenler (buna vessek ya da sahal denirdi), bir evin tek erkeği olanlar askere alınmadı. Birden çok kardeşlilerden ise yalnız bir tanesi askerlik dışı bırakıldı. O günlerde çocuk yaşta olanlar: "Bir ölüm kalım günü gibiydi, berihay (hayberi) davulları çalındı, seferberliğin ilan edildiğini bu davul seslerinden anladık. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu, sanki kıyamet kopuyordu." diye anlatırlar.
Türkmen kocaları 1315 doğumlu olanların hemen tümden bu savaşlarda öldüğünü ya da sakat kaldığını, esir edildiğini söylerler. Ve bunların ardından yakılan ağıtlar, söylenen türküler belleklerimizdedir:
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler geliyor
Kızların gözü yaşlı
Onbeşliler'den sonra 1316 doğumlu olanlar askere alındı. Sonra çocuk denecek yaşta askere çağrılan onyedililer. Bir kısmı okullarından alınıp cephelerden cephelere koşturulan onyedililerin çok azı bu savaşlardan sağ olarak kurtulabilmiştir...