Birinci Dünya Savaşı başlayıp seferberlik ilan edilince, Anadolu'da eli silah tutan herkes askere çağrıldı. O günleri anımsayan yaşlı kişiler, "Bir ana baba günüydü" diye başlarlar.
Öte yandan analar, babalar çocuklarının hangi cepheye gönderildiklerini bile bilmezlerdi. Kabaca "Yemen'e gitti, Çanakkale'ye gitti, Kafkas Cephesine gitti" diye konuşurlardı.
O tarihlerde Sarız - Çörekdere köyünden Okkalı'nın kızı yedi oğlunun yedisini de askere yollar. Evi geçindirmek, tarlaya, ekine gitmek ona düşer. Bir gün hayvanlarının yemi tükenir, yem bulmak için dağlara keven (geven) bitkileri toplamaya gider. Yalnız, hayvan yemi olarak kullanılan keven bitkisini topraktan çıkarıp ateşte ütmek, dikenlerinden temizlemek oldukça güç ve can sıkıcı bir iştir. Yine o günlerden kalma bir keven türküsü, bugün bile söylenmektedir:
Hemi almalı hemi ütmeli
Hemi doğramalı hemi ditmeli
Sadırazam gibi hizmet etmeli
Yandım kara keven senin elinden
İşte Okkalı'nın kızı, böyle bir günde dağlarda keven alırken efkarlanır, oğullarının gününü anar ve böyle ağlar.