Ahmet (Kılıç), Sarız, Karayurt köyünden. Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesine yollanır. Oradan bir daha da dönmedi, şehit mi oldu, tutsak mı edildi, orasını hiç kimse bilemedi.
Ağıt. Söyleyen: Anası Hürü. Kaynak kişiler: (Alçı) İbrahim Kılıç (1319), Karayurt, Sarız; Çölbey Korkmaz (1319), Karayurt, Sarız; Murat Kılıç (1326), Karayurt, Sarız. Hezen, hezan, ahşap evlerde merteklerin dayandığı ağaçtan yapılmış büyük kiriş. Burada ev yaptırmak için ağaç hazırlarken askere gittiği anlatılmak istenmiş; Türlü donla, çeşitli giysili, çeşitli elbiseli; Vara, nola; Ilgıt ılgıt, hafif hafif, yavaş yavaş; Öznettim, özne ettim, güveyi yaptım; Tangrı canını almak, Tanrı canını almak, bir beddua, Allah canın alsın yerine; Car, yardım, imdat; Pürçüğünü eğmek, kendini dağıtıp üzülmek; Seki, küçük tepe, tepecik. Burada, "karşıda" anlamında; Çatallı hayma, hayma, birkaç tane çatallı büyük ağaçların dikilmesiyle kurulan ve üzerine kışın ot vurulan yer; Kada, ölüm, kaza-bela gibi şeylerin tümü; Azziye, Aziziye, Pınarbaşı; Varıncağız, varınca; Veli, aynı köyden Molla Veli; Yalak, Yeşilkent, Sarız; Dölek, düzlük yer; Ciğal, süs; Gıç, ayak; Senin Ahmet, aynı köyden Budak Ahmet. Öyküleriyle Ağıtlar - Ahmet Z. Özdemir, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları: 1626, Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Yayınları: 213, Halk Edebiyatı Dizisi: 45, Birinci Baskı, Milli Kütüphane Basımevi, Ankara - 1994, s.97-98. Hikayesi Evren Seçkal tarafından gönderilen bu türkü 1,624 defa görüntülenmiştir. «Ahmet Kılıç'ın Ağıdı» isimli türküye ait söz kaydı bulunmaktadır.