Kişi ölmeden önce parasının ne kadarını hocaya vereceğini daha sağlığında belirlerdi. Buna "ıskat" denirdi. Iskat, ölenlerin kılınmamış namazları, tutulmamış oruçları için verilen sadakaydı.
Pınarbaşılı Molla Musa, uzun süre bucak müdürlüğü yapmış, dürüst bir insandı. İhtiyarlayıp hastalanınca elde beş kuruş parası kalmaz. Bundan çok endişelenir, ıskata ne veririm diye telaşlanır. Etrafındakiler de "Eğer paran yoksa, ıskatını tarladan koy" derler. O da "olur" anlamında başını öne eğer ve yorganını başına çeker ve böylece ölür.