Yunus'un bu şiiri, bir "şathiyye"dir; yani anlamı, açıklanmak suretiyle anlaşılabilir. Bu şiire şerhler yazılmıştır. Onlardan faydalanarak, kendi anlayışımızı da katarak anlatmaya çalışıyoruz: Erik dalından üzüm istenmez; her bilgi, o bilginin ehlinden elde edilebilir. Ehline başvurmayan, bir şey elde ettiğini sansa bile bilgi bostanının sahibi, onun hiçbir şey elde edemediğini bilir, anlar ve söyler.
Kazana kerpiç konur, hele poyrazla kaynatılmaya kalkışılırsa hiçbir yiyecek elde edilemez. Çulha, ipliği sarıp yumak etmeden, gelsin, bezini alsın diye haber yollasa da faydası yoktur.
Ehemmiyetsiz görünen öyle şeyler, kendisinden bir şey umulmayan öyle erler vardır ki, onlar, onların sözleri, bir serçenin kanadı, yahut bir sinek gibi hor görünür; fakat bir an olur ki kırk katır bile o kanadı çekemez, bir an olur ki sinek gibi küçük görünen o er, koca bir kartalı kaldırır, yere vurur; tozutur da tozutur. Onun için "Her geceyi Kadir, herkesi Hızır bilmek", kimseyi hor görmemek gerektir. Kötürüm sanılan kişi bile olur ki adamı yener, yakar-yandırır.