Çoban kızı bir köy ağasının çobanının kızıdır. Ağanın da yetişmiş bir oğlu vardır. Ağanın oğlu bu çobanın kızına aşık olmuştur. Kızın ise aşktan haberi yoktur.
Bir gün kız, testiyi omzuna almış pınardan gelirken ağanın oğluyla karşılaşır. Oğlan kıza tebessüm ederek bakar. Kız bu tebessümden bir şey anlamaz. Bu karşılaşmalar bir kaç kere tekerrür eder. Oğlan bir türlü kıza içini açamaz. Açamadığının sebebi de kızın babası çok cesur, mert ve yiğit bir kişidir. "Acaba istesem verir mi?" diye tereddütte kalır.
Bir gün pınar başına erkenden gider, bir tarafa saklanır. Kız gelince bir türküyle kıza meramını anlatır. O saate kızın babası da koyunlarını pınara yakın bir yerde yayarken oğlanın kızına söylediği bu türküyü işitir. Bakar kız da ona mukabelede bulundu. "Anam duysa, babam beni öldürür" dediğini de işitir.
Çoban akıllı, mert, cesur ve yiğit bir kişi olduğu için bu iki gencin arasındaki sevgiyi dinleyip anladıktan sonra iyi düşünüp el alemin diline düşmemek için ağasının yanına gider. Kızıyla ağanın oğlunun arasında geçen aşk macerasını anlatır ve kızını ağanın oğluna vermeye hazır olduğunu söyler. Ağa da çok alicenap bir kişi olduğundan bu gençleri birleştirmeye karar verip, Allah'ın emriyle çobanın kızını oğluna alır.
Böylece bu iki genç bu türkü vasıtasıyla birleşmiş ve muradlarına kavuşmuş olurlar.