Gümülcine şehrinin tarihi Tabakhane semtine ait bir türkü.
Tabakhane semti, yüzyıllardır Gümülcine Türklerinin en eski ve en mutena semti olma özelliğini taşımaktaydı. Ne var ki; İkinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan göç dalgası, 1950 - 1960 yılları arasındaki serbest göçmenlik olayı ve 1960'lı yıllarında sel felaketi sonrasında yönelinen imar sonucu, bu bölgede yaşayan Türk ailelerin hemen hemen yok denecek kadar azalmasına neden olmuştur.
Semtin tarihçesi araştırıldığında, Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde de görüldüğü gibi, nasıl ki Evrenos Gazi türbesi civarı (bugünkü Eski Cami çevresi) hemen hemen fetih yıllarına dayanıyorsa, bilgi ve görüşlerine başvurduğumuz yöresel araştırmacılarımızın kanısına göre Tabakhane mahallesi de fetihten birkaç yüzyıl sonra kurulmuş ve gelişmiş, seçkinlerin oturduğu bir semt olmaktadır.
Tabakhane Camii çevresi ise yüzyıllardır dericilik mesleği ile uğraşanların çarşısıydı. Ne var ki, 1960'lı yıllarda kenti büyük zararlara uğratan sel afeti sonrasında kapatılıp cadde haline dönüştürülen Gümülcine çayının ortadan kalkmasıyla tabaklık mesleği de bu semtte tamamen son buldu.
İşte, tahminen yetmiş - seksen yıl önceleri, bu semtin ünlü tabaklarından Süleyman Bey ile aynı semtte yaşayan Macide Hanım arasında bir aşk olayı yaşanır. Örf ve töreye aykırı bir tarzda süren ve evlilik ile sonuçlanmayan bu aşk olayı türkü olur, söylenir gider.