Türküyü derleyen H.Hüsrevoğlu anlatıyor:
"Olay Sandıklı'da geçmiştir. Yeni gelin olan 'Zeliha' isimli bir gelin kıza, kayınvalidesi yaprak dolmasının nasıl saracağını tarif ediyor. Gelin, evde bu iş için kalıyor. Kayınvalidesi kıra, işine gidiyor. Gelin yavaş yavaş dolmayı sarıyor. İki sardıktan sonra bir tadına bakayım diyor.
Bir bir yemeğe başlamış, derken bir de baksa ki dolma bitmiş. Kaynanası dolma sevinci ile eve gelmiş. Akşam sofraya dolma gelecek derken boş tencere geliyor. Artık gelinin durumunu anlatmaya gerek yok.
Sonunda yeni gelin Zeliha (Zehle) türküyü yakıyor.
Bu türküyü rahmetli ninem, evde yaprak dolmasını sararken 'ağıt' şeklinde söylerdi."