Yetmişli yıllardı. Bir gün ozanımıza sormuşlardı, neden Amerika katil? Bu soruyu şöyle yanıtlamıştı:
Ben birilerine yaslanmayı sevmem, Rus benim dayım değil ki. Ben ulusal kurtuluş savaşını veren, bağımsızlığını kazanan bir ulusun ozanıyım. Bütün ulusların halklarını sevdiğim kadar Amerika halkını da severim, katil diye vurgulamam, sözüm o halklara değil, Amerika'nın yöneticilerinedir.
Amerika kendi ülkesinin çıkarlarını ön planda tutarak ve de dost diye girdiği her ülkede, o ülkenin insanlarını birbirine düşürüp, birini ak, birini kara gösterir, kıyasıya dövüştürür ve sonra bakarsınız bir müdahale olmuş. Demokrasi rafa kaldırılmış, politik özgürlüğü elinden alınan halkın ekonomik özgürlüğü de kendiliğinden yok olmuş. Çalışan halk gittikçe yoksullaşmış.
Bütün bu oluşumlar, 'Amerika parmağı var' inancından kaynaklanmaktadır. Amerika katil deyişimin evrensel boyutu da var. Kore'de, Vietnam'da, Lübnan'da, Angola'da ve benzeri birçok ülkede binlerce insanın öldürülmesine neden olması; bundandır, 'Amerika katil' deyişim.