Siverek'in meşhur türkülerinden biri de "Cemil" isimli türküdür. Bu türkünün günümüze kadar gelen öyküsü şöyledir:
Siverek'te Fatma isimli genç bir kız, yakışıklığıyla nam salmış ve genç kızların yüreğini yakan Cemil'e sevdalanır. Ancak Cemil'in bundan haberi yoktur.
Zamanla Fatma'nın Cemil'e olan sevdası dillerde dolaşmaya başlar. Fatma bu sevda yüzünden günden güne erir. Sonunda bu haber Cemil'in kulağına gider ve birgün Fatma ile karşılaşır.
Karşısında güzeller güzeli, bir kız görür. Cemil de Fatma'ya sevdalanır. Aileleri evlenmelerine engel çıkarır. Sevda acısına dayanamayan Cemil hastalanır. O dönemin ileri gelenleri araya girip, Fatma ile Cemil'i evlendirirler.
Cemil'in sevdası öylesine alevlenmiştir ki, yüreğinde kör sönmez ince bir hastalığa (vereme) yakalanır.
Bir müddet sonra dünyadan ve Fatma'sından ayrılır. Fatma'nın dünyası kararır. Cemil'ini kaybetmiştir. Cemil'e ağıtlar yakar, türkülerde çağırır.
Fatma daha sonra hayatında birbirini seven gençlerin düğünlerinde, hem onları sevindirmek, hem de Cemil'i yadetmek için def çalar, maniler söylerdi. Çoğu zaman da söylediği manilere müzik uyarlayarak çeşitli türküler meydana getirirdi.
Bundan sonra halk arasında "Tefçi Fatma" diye anılmaya başlar. Tefçi Fatma'nın söylediği bu türkülerin çoğu maalesef unutulup gitmiştir. Ancak kendi sevdası olan "Cemil" türküsünü her düğünde ve her zaman söylediği için bu türkü halka mal olup günümüze kadar gelmiştir.