Balkanlar'da ve Karadeniz'de egemenlik sağlamak isteyen Rusya, Osmanlı Devleti'ne 1877 senesinde savaş açtı. Halk arasında 93 Harbi adıyla bilinen bu savaşta Başkomutan Ahmet Muhtar Paşa yönetimindeki yaklaşık 60.000 kişilik Türk ordusunun 100 topuna karşılık, general Melikof komutasındaki Rus ordusunun 190 topu ile 125.000 kişilik bir ordusu bulunmaktaydı.
Kars-Erzurum bağlantısını kesmek isteyen Ruslar'ı önce Gedikler, sonra da Yahniler çarpışmasında yenen Ahmet Muhtar Paşa'ya "Gazi" unvanı verildi. Kars'ta savunma için kuvvet bıraktıktan sonra Zivin'e, oradan da Deveboynu'na çekilen Gazi Ahmet Muhtar Paşa, 4 Kasım'da burada bozguna uğrayınca, savunmayı sürdürmek amacıyla Erzurum'a çekilmek zorunda kaldı. Bir baskınla Aziziye tabyasını 9 Kasım'da ele geçirmek isteyen Ruslar, Nene Hatun'un olağanüstü gayret ve teşvikiyle halkın katıldığı inatçı bir direniş karşısında Deveboynu'na çekilmek zorunda kaldılar. 18 Kasım 1877'de Kars'ı alan Ruslar, 8 Şubat'ta Erzurum'u işgal ettiler.
Kışlanın önünde nöbete durdum
Kör tüfekle onca Urus'u vurdum
Gözlerim yollarda cephanem gelmez
Ellerim koynumda dikildim kaldım
Doksanüç Harbi'nde Türk kuvvetlerinin Rus ordusu karşısında yer yer başarı kazanmaları ve büyük kahramanlıklar göstermelerine karşın, sonunda ağır bir yenilgiye uğramalarının nedeni; parasal yetersizlik ve ulaşım zorlukları yüzünden cephelerle cephe gerileri arasında bağlantı kurulamaması; komutanlar arasındaki anlaşmazlık ve strateji eksikliğidir. Bu savaşın yitirilmesiyle tarihinin en ağır barış anlaşmalarından birini imzalamak zorunda kalan Osmanlı Devleti, İngiltere'nin Berlin Kongresinde yapmayı vaat ettiği yardıma karşılık, Kıbrıs'a girmesine göz yummuştur.
93 Harbi, Osmanlı Devleti'ne ağır bedeller ödetmiştir. Büyük toprak kaybıyla birlikte, bir çok insan, yurtlarını terk ederek başka bölgelere göç etmiş, hastalıktan, açlıktan yüzlerce insanımız yollarda çaresizlik içinde can vermiştir. Kolay kolay Anadolu halkının belleğinde silinmeyen bu savaşa o günleri yaşayan Kırşehirli Ozan Âşık Sülük Hüseyin ile Âşık Said, aşağıdaki şu iki destanı söylemişlerdir:
Sene doksan üçte bir harbe girdik
Yiğitlik ve mertlik silahta kaldı
Nice fidanları toprağa verdik
Şehit düştü hasret yırakta kaldı
Şanlı Osmanlıda takat kalmadı
Attığımız taşlar yerin bulmadı
Gavur ellerine giden dönmedi
Analar bacılar merakta kaldı
Alaman İtalya kalleştir oynak
İngiliz Fransız iki dinli kaypak
Çakal Yunan Bulgar alçak mı alçak
Tilkilik kahpelik Moskof'ta kaldı
Aman padişahım sen geri çekil
Savaş gayri bizim işimiz değil
Koç yiğit kalmadı hep kırıldı bil
Kimi dağ başında koyakta kaldı
Köyün yiğitlerin bir bir aldılar
Talimsiz düşmana karşı saldılar
Körpe fidanları dalı kırdılar
Kimi siper kimi tuzakta kaldı
Gün vurur kavurur çölün sıcağı
Zaptiye kovalar her gün kaçağı
Urum diyarının koçak uşağı
Cezayir Yemen'e Arap'ta kaldı
Gayri bu milletin beli doğrulmaz
Çift çubuk bozuldu mahsül alınmaz
Gözlerimiz bir Mehdi'de ayrılmaz
Umut haber veren varak'ta kaldı
Kör düşman yurduma bastı ayağı
Ahaliye çeker meydan dayağı
Meskenimiz oldu dağlar koyağı
O eski ihtişam konakta kaldı
Hozan yatar oldu tarlalar bağlar
Acı öz ırmağa beyhude çağlar
Analar yas tutar bacılar ağlar
Yavrular beşikte kundakta kaldı
Söküldü mü yarim ördüğüm yelek
Eskidi mi yoksa diktiğim köynek
Uldu çürüdü mü başında kelçek
Verdiğin bergüzar kazakta kaldı
İçerime düştü bir ince sızı
Yar yolunu gözler bibimin kızı
Künyesi geldi de kış oldu yazı
Yavuklusu kara toprakta kaldı
Komşunun evine bir künye gelmiş
Duydu koştu gitti kardeşi Memiş
Memiş'in küçüğü çam dalı İbiş
Aç susuz gelirken Çıplak'ta kaldı
Sararmış da solmuş gül gibi yüzler
Kurumuş soğulmuş o fersiz gözler
Takati kesilmiş dermansız dizler
Bit pire daladı Cavlak'ta kaldı
Bunca emeğimiz boşuna zail
Kader böyle imiş Allah'a kayil
Dayım Necip ile emmim İsmayil
Arzı mekan etti Aflak'ta kaldı
İmdat padişahım dü cana yetti
Hayli ocak söndü karardı gitti
Hüseyin kervana yükünü tuttu
Vardı Acıöz'e bucakta kaldı
Bazı şiirlerinde İlhami mahlasını kullanan Kırşehirli Âşık Said'in halk arasında 93 Harbi olarak bilinen 1877 savaşına söylediği destan:
Toplandı redifler düştü gayrete
Mevla zeval vermez dîni devlete
Şehit olan doğru gider cennete
Şehitler de bayrak açmış gidelim
Erzurum şehrini kör Moskof yıktı
Kadını erkeği ateşe yaktı
Sabi çocukları süngüye taktı
Sabilerin imdadına gidelim
Biz ehli islamız doğruyuz doğru
Onlar kör Moskof'tur evvelden eğri
Ağlamasın kardeşler dini bir uğru
Ehli islam düğün kurmuş gidelim
Her nereye varsak Hak bizle olur
Bize dokunanlar Allah'tan bulur
Allahın aslanı Ali duyulur
Zülfikarın arkasından gidelim
Der Said islamız çekersek cefa
Yarın mahşer günü süreriz safa
İki cihan serverimiz Mustafa
Ümmetini bunda komaz gidelim