Diyarbakır şehrinin güneybatısında, Dicle Nehri kenarında, Kırklardağı vardır. Kırklardağı'nın arkasında "Kırklar Ziyareti" mevcuttur. Çocuğu olmayanlar, Kırklar Ziyareti'ne gelip dilekte bulunurlar.
Bir Süryani varlıklı ailenin de çocukları olmuyormuş. Kadın, Kırklar Ziyareti'ne gidip dilek dilemiş, adak adamış. Bir kızı olmuş ve ismini Suzi (Suzan) koymuşlar. Her yıl doğum gününde, annesi Suzi'yi süsler, giydirir ve Kırklar Ziyareti'ne götürerek, bir kurban kestirirmiş. Suzan böylesine bin nazlarla büyüyüp, güzel ve alımlı bir genç kız olmuş. Müslüman komşularının oğlu Adil ile birbirlerine aşık olmuşlar. Yine bir doğum gününde, annesi Suzi'yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, Kırklar'a yollamış. Peşlerinden haber vermeden Adil de gitmiş. Hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan Suzi, Adil ile beraber, dağın arkasına gitmişler ve orada sevişmişler. Kırklar Ziyareti, bu beraberliği affetmemiş ve ziyaret Suzi'yi çarpmış. Suzi "On Gözlü Köprü" nün orada, Dicle nehrinde boğularak ölmüş. Suzi'nin ölümünden sonra, Adil de aklını kaybetmiş.