Tarih okuyanlar bilirler, Osmanlı'nın baş şehri İstanbul'dan bir Allah'ın kulu askere alınmaz. Osmanlı ordusunun eratının tamamı İstanbul haricindendir. Ayrıca "Şu Yemen'de can verenler, biri Mehmet, biri Memiş" türküsünün içinde de geçer. "Zenginimiz bedellidir, askerimiz fakirdendir".
Bu türkü her şeyi anlatmaktadır:
Bizim Hacı Beyimiz Bayburt eşraflarından bir beyin oğludur. Yani bey oğlu beydir. Herkes tarafından sevilen sayılan bir insandır, aynı zamanda fakir babasıdır. Sıkıntısı olanların yanındadır, yiğitliğiyle mertliğiyle, yardım severliliğiyle, alçak gönüllüğüyle herkesin sevdiği Hacı Bey, ailesinin tek oğludur. Hacı beyin gerçek ismi Ali Cenap Beyefendi'dir. Yemen ve Şam cephesinde Osmanlı ordusu savaşmaktadır. Hacı Bey bedel ödeyip askerlikten kurtulma şansı olduğu halde bu durumu reddedip, içindeki vatan aşkını söndüremez, vatan aşkı ağır basar, durumu babasına bildirir. Babasının, anasının gözleri yaşarır, biricik evlatlarına mani olmazlar, oğullarını üç beş arkadaşıyla birlikte askere uğurlarlar. Anne babanın son sözleri Allah'a emanet olun olur.
Hacı Bey, arkadaşlarıyla Şam'a veya Yemen'e gönderilir. Savaş amansızca devam etmektedir. Hacı Bey ve arkadaşları cephede çarpışırken mevzide veya meterizde vurulur. Arkadaşları Hacı Bey'in vurulduğunu fark ederler, fakat artık iş işten geçmiştir. Hacı Bey son nefesini veriyordur, arkadaşlarının elinden bir şey gelmez. Hacı Bey oracıkta şehit olur.
Yıllar sonra sağ kalıp geri dönen arkadaşları Hacı Bey'in ölüm haberini ailesine söylerler. Hacı Bey'in anası babası o anda yıkılırlar, tek evlatları olan Hacı Bey vatan borcunu, bedel vererek değil, canıyla şehit düşerek öder.