1943 yılında Kadirli'de doğdu. Babası Süleyman, anası ise Safiye Fatma'dır. İlkokul öğretmeni iken Adana Mühendislik Fakültesini bitirdi. Serbest makine mühendisliği, Çukurova Üniversitesi Sağlık Spor Kültür Dairesi Başkanlığı, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Adana Halk Eğitimi Merkezi Müdürü iken politikaya atıldı. Fakat üst üste gelen şansızlıklar ve menfaat cambazları ona politikayı yar etmedi. Politika hayatında karşılaştığı tablo burcunu bulandırdı.
Bir kamu kuruluşundan emekli olarak "Ne şeytanı gör, ne Yasin'i oku" kabilinden kabuğuna çekilen Bozer, mütevazı hayatını Adana'da devam ettirmektedir. Bilgisayar programları pazarlayan Bilgiçağ firmasının da sahibidir.
O, kültür sevdalısı. Çukurova türkülerine doğuştan aşık. Çalmasını bilmese de odasında her zaman bağlaması asılı. Kadirli bozlaklarına hayran. "Arılar da Kondu mu Ola Pürene"yi söylerken yaşayan, ayağına çakır dikeni bata bata büyüyen birisi.
İşte kendisindeki bu özellikler onu folklorun ve halk müziğinin içinde olmasını sağladı. Zamanında Adana Halk Eğitimi Merkezi bir musiki mektebi kimliği kazandı. Davullar döğdürdü, türküler söyletti, kemanlar çaldırttı. Düzenlediği Karacaoğlan Dadaloğlu Sempozyumları, Aşıklar Şöleni yörük çadırı içinde ayrı bir güzellik kazandı. Düzenlediği bozlak günlerinde yöre bozlaklarını sergiledi. Mahalli sanatçılar gönüllerine göre çaldı, çığırdı. Adana'da ilk defa Çukurova Folklor Derneğini kurdu. Ferrahi günleri düzenledi. Derlediklerini mahalli gazetelerde yazdı, radyo ve televizyonlarda anlattı. Düzenlediği aşıklar şölenini Çukurova'da geleneksel hale getirdi. Açtığı bağlama, halk müziği ve oyunları kurslarını bizzat denetleyip değerlendirmesini yaparak yöre kültürüne müziğine gönül verdiğini kanıtladı. Onun döneminde Çukurova Halk Müziği'nin yaygınlaşmasında ve yayılmasında eşine az rastlanan çalışmalar yapıldı. Müdürlüğü sırasında yaptığı çalışmalarla tüm ilgililerin takdirini topladı.