Selahattin Sarıkaya, 1931 yılında Adana'nın Kocavezir Mahallesi'nde dünyaya geldi. Anası Cemile, babası ise Ahmet'tir.
İlkokuldan sonra ortaokul üçüncü sınıfa kadar okudu. O hep saz çalıp türkü söylemek ya da resim yapmak istiyordu. Duygularını tatmin etmek için babasından habersiz bir tabelacıya çırak oldu. Hem tabela yazdı, hem de para kazandı. Kazandığı paralarla bir bağlama alarak Kocavezir Mahallesi'ndeki İboşlar Saz Topluluğuna katıldı. İboşların Ali Ağa'dan ders aldı. Ortaokuldaki müzik bilgisi sayesinde kısa zamanda müzik bilgisini geliştirdi. Bağlama çalmanın yanında resim yapıyor, şiirler yazıyor, güzel sanatların her dalını seviyordu. Aşık tarzı şiirler yazdığından bir mahlasım olmalı diye düşündü. Adana'nın eski adı Seyhan'dı. Sarıkaya bu isimden çok etkilenmiş olacak ki, mahlasını "Seyhani" koydu. Kul Seyhani olarak sesini çevresine duyurdu. O sırada 20 yaşındaydı. Askerliğini İstanbul, Eyüp'te yaptı. 29 Aralık 1955 tarihinde evlendi. Askerlikte ilerlettiği bağlamasıyla ünlü isimlere ders verdi. Nurinnisa Toksöz, Halit Arapoğlu, Mürüvvet Kekilli, İbrahim Tatlıses gibi isimler ilk sırayı aldı. 1962 yılında Adana Radyosunun kurulmasıyla Sarıkaya'nın hayatında yeni bir dönem başladı. Sarıkaya, radyoda kurulan Çukurova'dan Sesler Topluluğuna şef oldu. Yurttan Sesler ayarındaki toplulukla Çukurova'da müzik doruğa ulaştı. Topluluk sayesinde de Sarıkaya çok ünlendi. Kuruköprü civarında bir saz evi açan Sarıkaya, radyo çalışmalarının yanında özel dersler verdi.
Radyodaki halk müziği icraatlarının yanında fantezi besteler yaptı. Odeon Plak firmasının teklifiyle radyoyu bırakarak İstanbul'a gitti. Adı geçen firmada müzik direktörü olarak çalışmaya başladı. Sonra kendisi Sarıkaya ve Bestefon Plak Firmalarını kurdu. Kul Seyhani adıyla "Erenler Deryasından İnciler" adlı bir de kaset yapan Selahattin Sarıkaya, 1979 yılında yeniden Adana'ya döndü. Piyasadan çekilip dinlenmeyi düşlüyordu ki, hastalık peşini bırakmadı. Pankreas kanserinden 24 Mayıs 1996 tarihinde Adana'da vefat etti.
O öldü ama, "Asker Oldum Giydim Yelek", "Süpürge Oyun Havası", "Kirpiklerini Ok Eyle", "Yandı Çukurova Yandı" türküleri yaşamaya devam edecektir. Yaptığı bestelerle 1986 yılında altın plak ödülünü de alan Sarıkaya, "Kahverengi Gözlerin / Bir Fincan Kahve Olsam" adlı fantezi türü eserlerin de sahibidir.