Doğum ve ölüm tarihi belli değildir. Ancak, 16. yüzyılın birinci yarısında Şah İsmail Hatai'nin hükümdarlığı (1501-1524) sırasında yaşadığını, yazılı ve sözlü kaynaklardan öğreniyoruz. Bir müddet de, Şah Hatai'nin sarayında bulunmuştur. Gurbani, büyük bir ihtimalle Güney Azerbaycan'ın Diri köyünde doğmuştur. Onun, Diri'den olduğunu, adına tasnif edilen "Gurbani Dastanı" adlı halk hikayesinden ve elimizde olan diğer şiirlerinden çıkarabiliyoruz.
Gurbani'nin, kendisinden sonraki aşıklar üzerinde büyük tesiri olmuştur. O, söylediği lirik şiirleri ile gücünü ispat etmiştir. Yine, elimizde olan şiirleri sayesinde, onun "kamil" bir halk aşığı olduğunu söyleyebiliriz.
Gurbani'nin şiirlerinde, sosyal meseleler, sevgili ve tabiat gibi konular işlenmiştir. Onun, Şah İsmail Hatai'ye yazdığı, sosyal ve siyasi fikirlerini içine alan koşması mühimdir. Şah İsmail'den yardım istediğini ifade eden şiirin bir bölümü aşağıdadır:
Talib olan dersin alar pirinnen,
Gevvas olan dürr götürer derinnen,
Gözü yaşlı geçdim Hüdaferinnen,
Yüküm oldu gem ü hicran, alı menim!
Derin derin deryalara boyladı,
Hencer alıb gara bağrım teyledi,
Oğlu ölmüş vezir, geza eyledi,
Getmez damağımdan dud-i ah menim!
Sarayına aşıklar toplayan Şah İsmail, Gurbani'yi de yanına almıştır.
Gurbani, şiirlerinde "vezirlerden", "hakimlerden" şikayet etmiştir. Böylece o, halkın arzu ve isteklerini dile getirmiştir. Şiirlerinde yalnızlıktan da şikayet eden Gurbani, bir dörtlüğünde şöyle demektedir:
Gece gündüz vaht, bivaht ağlaram,
Çeşmim yaşı, Ceyhun olu, selleni,
Yay mövsümü, bülbül dil dil ötende,
Bağ, bağçalar nergizleni, gülleni.
Gurbani bu düşüncelere rağmen hiçbir zaman ümitsizliğe düşmemiş, şiirlerinde daima hakkın galip geleceğini haykırmıştır. Ahlaki şiirler de söyleyen Gurbani ahlaksızlara, mert olmayan kişilere çatmıştır.
Lirik şiirleri onun kuvvetli bir aşık olduğunu göstermektedir. Koşmalarında insanın his ve heyecanları ile tabiat güzelliklerinin karıştırılması ustalıkla yapılmıştır. "Benöfşe" redifli şiiri bunun en güzel örneğini teşkil etmektedir. Bunların dışında göçle ilgili tasvirleri de, onun şiirlerinde bulabiliriz. Edebi sanatları ve kelimeleri yerli yerine kullanması onun sanat gücünü gösteren bir başka yönüdür.
Gurbani'nin tecnis ve geraylıları da mühimdir. Geraylıları, akıcı bir üslupla söylenmiştir. Bunların dışında dini konuları da şiirlerinde işlemiştir.
Çağdaşları olduğu kadar, kendisinden sonraki aşıklar da, Gurbani'nin tesiri altında kalmışlardır.