Kars'a bağlı Selim ilçesinin Oluklu köyünde 1890 senesinde doğdu. Asıl adı Mehmet Ali'dir. İlk eğitimini köy medresesinde, babası Aşık Havasi mahlasıyla bilinen Aşık Dursun'dan almıştır.
Peki, "Aşık Havasi kimdir?" sorusuna kısa bir yanıt verelim;
Aşık Havasi mahlasıyla bilinen Aşık Dursun, Selim'e bağlı Oluklu köyünde doğmuştur. Altmış beş yaşlarında iken Ağyar/Akyar köyünde 1918 Nisan'ındaki "otuz dört kırgını" da denilen Ermeni katliamında öldürülmüştür.
Aşıklık geleneğinin içinde büyüyen Mehmet Ali, babasından etkilenerek, şiire, türküye, saza küçük yaşlarda başlamıştır. Uzun yıllar bu yörede aşıklık sanatına hizmet etmiştir. 1923 yılı sonlarında "Kars'ın Son Kurtuluşu ve Ordumuz" üzerine bir destan söylemiştir. Kars, Sarıkamış, Kağızman ve yöresi yerli Türkmenleri arasında pek yaygın olan bu destan ve diğer üç koşması elimizde bulunuyor.
Kendisine "İkrami" mahlası babası Aşık Havasi yani, saz ve söz üstadı olan Aşık Dursun tarafından verilmiştir. Aşıklık sanatında baba oğul geleneği burada da görülüyor. Buna "baba mesleğini devam ettirmek" derler. Bu gelenek her meslekte geçerlidir.
Yaşamının son yıllarına kadar bulunduğu yörede dolaşarak sesini sazını duyurmuştur.
Kars'ın Selim ilçesine bağlı Oluklu köyünde doğup büyüdükten sonra, evlenme yaşına gelince, Oluklu köyünden ayrılıp, evleneceği kızın köyü olan Kağızman'ın Yalnızağaç köyüne iç güveyi olarak yerleşir ve ölene kadar bu köyde yaşar.
Yetiştirdiği çıraklar arasında bulunan Dursun Cevlani (1900-1975), ustasının bazı türkülerini TRT'ye aktarmıştır.
Mehmet Ali İkrami, 1926 yılında Kars, Kağızman, Yalnızağaç köyünde öldü ve orada toprağa verildi.