1953 yılında Karaman ilinin Ermenek ilçesine bağlı Adiller köyünde doğdu. Kendinden üç yaş büyük olan kardeşi, ölünce nüfus kayıtlarında ağabeyinin yerine küçük kardeşi Sami geçer.
Babası Zeynel Abidin soyundan İngiliz savaşı şehitlerinden Müderris Molla Mustafa Efendi'nin oğlu, anası ise Mülazım Mustafa Efendi'nin kızıdır. Uzun savaş yılları sonunda maddi yönden güçsüz kalmış olan babası çocuklarını yetiştirmek gayesi ile Alanya, Antalya, İzmir ve Konya illerini gezer durur; sonra Konya iline yerleşir. Ailenin yaşayan beş çocuğundan dördüncüsüdür.
Dört yaşında başladığı ilkokulu birincilikle bitirir. Ortaokulda da başarılı olur. Lise birinci sınıfı dört yılda geçen aşığımız bu yıllarda bir de sevdaya tutulur. Bir yandan yoksulluk bir yandan sevda, bir yandan da çok sevdiği anasının hastalığı onu iyice dertlendirir. Sonunda on altı yaşında annesiz kalır. Annesinin ölümü üzerine:
"Ana derdi yar derdine eklendi,
Kara günler görürüm ben görürüm.
Derdim ağırdı ağırı eklendi,
Bir meçhule yürürüm ben yürürüm."
dörtlüğünü yazıverir.
Acılar içinde durmaz, liseyi bitirir. Üniversiteye gitmek ister. Bu sırada kaderi kendine güler, 1975 yılında devlet memuru da olur. Liseye gittiği sıralarda yazdığı şiirlerini Dr. Mehdi Halıcı'ya gösterir. Halıcı aşığımızı ağabeyi Feyzi Halıcı ile 1972 yılında tanıştırır. Böylece Türkiye Aşıklar Bayramı'na katılmaya başlar. Bayrama katılan aşıkların arasında oturur, bayram boyunca ya bir şiir okur ya da sadece aşıkları dinlemede kalırdı. 1975 yılında gördüğü bir rüya ve yakalandığı yeni sevda ile dili çözülür. Artık usta aşık olmak olma yolundadır. İlk zamanlar şiirlerinde, babasının cami imamı olması nedeniyle İmamoğlu mahlasını, Seyyahi ve Devrani mahlasını yine edebiyat tarihçisi Ahmet Kabaklı, merhum Prof. Dr. Mehmet Kaplan ve yazar Tahir Kutsi ile birlikte verirler. Benim için "Hayatıma yön veren adam ve Hocam dediği ve rahle-i tadrisimden geçmekten şeref duyduğunu söylediğinden yeni mahlasını ben de o yıl Türkiye Aşıklar Bayramı'nda kamuoyuna ilan ettim."
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden 1981 yılında Prof. Dr. Hasan Eren'in yönetiminde hazırladığı "Konyalı Altı Halk Şairi" tezi ile mezun olur. Bu arada aşıklığını ilerletir; aranan bir aşık oluverir. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli şölenlere ve bayramlara aşık olarak katıldı ve iyi dereceler kazandı.
1985 yılında Halk Edebiyatı sahasında yüksek lisans yapmaya başlamış, 1987 yılında Prof. Dr. Abdurrahman Güzel yönetiminde hazırladığı Silleli Sürüri'nin Hayatı ve Eserleri adlı tez ile yüksek lisansını tamamlamış. Bir ara Selçuk Üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalışmış daha sonra Samsun Terme Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak görev yapmış, halen Erciyes Üniversitesinde Türk Dili Okutmanı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca Prof. Dr. Abdurahman Güzel ve Prof. Dr. Tuncer Gülensoy'un Doktora öğrencisidir. Önümüzdeki yılların Halk Edebiyatı alanında bir bilim adamı adayı olan aşığımız Türkiye Aşıklar Bayramı'nda birçok birincilikler, kazanmış 1985 yılında TBMM'nin açtığı Milli Egemenlik konulu şiir yarışmasında en büyük ödülü kazandı. Tercüman Gazetesi şiir yarışmasında dereceye girdi. 1986 yılında Yunus Emre şiir yarışmasında derece aldı. 1990 yılında Nasrettin Hoca şiir yarışmasına samimi mahlasıyla gönderdiği şiirleri derece kazandı. Halk edebiyatı alanındaki çalışmaları çeşitli kongre ve toplantılarda bildiri olarak sunmakta ayrıca şiirleri ve araştırmaları; Çağrı, Milli Kültür, Kaynak ve Türk Edebiyatı dergileri ile yurt dışında çıkan dergilerde yayımlanmaktadır.